25
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1515
Okunma
Tarih-i mevziden ne vakt çıkalı
Yollar kavşağında yollar tıkalı
Akıl yorgun fikir yorgun can yorgun
Sular yatağında ekşimiş durgun
Laflar kalabalık anlaşılmaz ses
En güzeli yapan en kötü heves
Toprak susuz baraj boş yağmaz yağmur
Bozulmuş asfalt yol tozlu ve çamur
Yan yana gider hep iyiyle kötü
Güzel olan evi çatısı çöktü
Budur memlekette manzara-i hal
Herkes bilir yapar umumi ahval
Çözümü sualin sual içinde
Kendine dön kendin ol dol içinde
Hep aşağı akar değişmez sular
Derinden su verir derin kuyular
Üstü nehir altı artezyen yurdun
Ferhat gibi dağa kazmayı vurdun
Kıtalar ötesi tarih haykırır
Denizin önünde Fatih haykırır
Bu dava kutsaldır bu dava yüce
Anlamaz yaban kök ve fikri cüce
Yarasını kendi sarar genç ağaç
Bilir veya bilmez kendinde ilaç
Bu toprak anadır sıcak kucağı
Bin dört yüz yıl yanar tüter ocağı
İstikbale saldı kökünü çınar
İstikbalsiz ruhlar köküne oynar
Hep menfi tekerrür etmez ya tarih
Müspet manada var beyan-ı sarih
Zamanı okuyan zamana gelsin
Nesl-i atiye yön güç veren elsin
Mahşere kalmasın ruhlar uyansın
Meşale elinde Hakk’a dayansın
Ufkunda güneşin ışığı yansır
Kıtalara ışık verdi kaç asır
Hayata nur veren nur kalacaksın
Dün sendin bu gün sen sen olacaksın
Maddenin mahkümü bir vakit gülecek
İmanın önünde dize gelecek
Putları eritir ateş nefesin
Mazlum kulağında yankılar sesin
Gök yolunu açtı yer sana kucak
Sana karşı duran güreşti kaçak
Ey altın nesile ilham veren ruh
Şarkını besteler söyler her güruh
Bahçelerde çiçek gül seni kokar
Umut dolu kızlar zülfüne takar
Hayatın rengisin tadı sendedir
Hakk’ın adresi sen adı sendedir
Ey ulu davanın ulu adresi
Dünyayı titretir Hakk’ın gür sesi
Zaman çiçek çiçek seni kokacak
Sular yatağına senle akacak
Medeniyet deni muhtaçtır sana
Sever sevmez herkes hem açtır sana
Geldi geçti bile devr-i zamanın
Güneşi andırır şavkı iman
5.0
100% (18)