24
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2325
Okunma
…………………………………………………………………………………………………………………………..
Bir Aşk-ı Şevkiyle
Bir aşk-ı şevkiyle bakın dağlara
Sararıp yaprağı solmada mı dır
Devrolmuş devranı çevrilmiş çağı
Eceli yetmiştir ölmede midir
Dağlar ıssızlaştı yurdu boş kaldı
Aktı gözlerimden kanlı yaş geldi
Dinle arkadaşım vademiz doldu
Ayrılık zamanı gelmede mi dir
Sinsisinden seda verip uyanmaz
Şenliğiyle mal davarı yayılmaz
Kışın dağlar ömrü günden sayılmaz
Tipi eder rüzgar boğma da mıdır
Yüksek cebellerin zamanı geçti
Soğuk geldi burdan yaylalar göçtü
Sefil Heyran bize ayrılık düştü
Nam eyle bir haber alma da mıdır
::::::::::::::::::::::::::::
SEFİL HEYRANİ
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
1890-1958. Artvin’in Yukarı Hod (şimdiki adı Yukarı Maden) köyünde doğdu. Asıl adı Muhammet Işıkdemir’dir. Bazı kaynaklarda doğum tarihi 1898 olarak aktarılmaktadır. Ancak kesin bir bilgi bulunmamasına karşın 1. Dünya Savaşı (1914-1918) dönemindeki seferberlik dolayısıyla Beyşehir’e göçtüklerinde yaklaşık 20 yaşlarında olduğuna göre doğum yılı 1880’lerin sonlarına doğru olmalı.
Aşıklık geleneğini küçük yaşlardan itibaren öğrendi. Bağlama çalmasını bilmemesine karşın, yörede sesinin güzelliği ile tanındı.Döneminde birçok aşıkla tanışıp dostluk kurdu ve onlarla deyişmelerde bulundu. Ancak bu örnekler yazıya geçirilmeden zamanla yitip gitti. Ayrıca oğullarıyla da deyişmeleri oldu.
Asıl mesleği demircilik olan Sefil Heyrani, deyişlerini genellikle doğaçlama söyledi. Kendi türküleri dışında Hodlu Şamili’den Aşık Sümmani’ye dek birçok aşığın türkülerini de söyledi ve sonraki kuşaklara taşınmasına yardımcı oldu.
KAYNAK:© BeKa Sitesi
………………………………………………………………………………………………………………………………………..
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-132-)(-)(-)(
………………………………………………………………………………………………………………………………………….
Bir can-ı gönülden bak Lüzumsuza
Dünya’da ki vakti dolma da mı dır
Sararmış olmalı siması, benzi
Kuru yaprak gibi solma da mı dır
Der ki bu Dünya’ya gelmişiz madem
İnsanlık hayrına çalışır her dem
Lüzumsuz ki böyle bir garip adem
Ham meyveyken şimdi olma damıdır
Bir halden bilmeze gönül verip de
Sevda denizine dalıp, girip de
Kolun, kanadını böyle kırıp da
Dökülen saçların yolma da mı dır
Oysa şu ömür ne kadar kısa
Ey dilber hele bak kulak ver sese
Aşkına karşılık bulmuyor ise
Bu yüzden kahırla dolma da mı dır
Bu Dünya’nın bin bir çeşit hali var
O yüzden de bir hasırı, çulu var
Mal mülk için koca insan seli var
Toplanma borusu çalma da mı dır
Fit olanlar pek çok dolar,Avroya
Yalaka,ihanet girer devreye
Acı acı gülüp bakıp çevreye
Gördüğünden ibret alma da mı dır
Lüzumsuz bu senin halin nicedir
Güneş doğar amma zaman gecedir
O büyük gördüğün devler cücedir
Doğruluk ipini salma da mı dır
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (13)