Kırılmayan pek sayın hüzünlerimbana bakın.
Terletmeyin ruhumu kenetinizle, ağırdan alın.
Konturol altına alacağız diye sevincime,
yankesici muamelesini yakıştırmayın.

Ne giyse yakışmaz o paspala.
Sürgünü bol gelmiş, yine daraltmayın.
Berekete hasret çorak araziye hayran.
Altın sarısı sersem önüne yaranamam.

Cansız hücreleri birleştirip bir mongol yaratsam.
Benden daha duygulu çıkıyor şansa bak bu hayvan.
Seni bana kıyas insana yansıma hayan.
Nefes almayı beyhude makamsayıklayan.

Sepetle hadi hadisesiz günlerime huzuru.
Rahat güvelendirir, acıya mübdela gururumu.
Pazarlamacılara kiraladığım onur yudumumu.
Muskalarım boynuma ihanetin koruyucusu sormsuzluğumu.

Kalabalık lafların Çarşamba pazarı.
Üşüşmüş mahallenin uyuşuk kadınları.
Ucuz bir tezgaha seçmelik değerleri,
Seslenir uçan balonlarım sinsice,
“Gel, geri vereceyim sana eski çocuğunu”

Ellerini bırakır kâbus gece uçurumdan.
Kanatsız konar, ruhun kayar avucundan.
İşlek caddelerin en vızırtılı ortasından,
Kırar bacaklarını alır pabuçlarını ayaklarından.

Güneş için duaya çıkar içimden küçük canavarlar.
Minnetini söküp alır mahçupluğundan.
Hani küçük evindeki , küçük bakışlarından türemişlerde.
Kurtulamazsın doyumsuz isteklerinden.

Hayal alemi