3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1259
Okunma
kayalar çarpıyordu deniz
yurduna
korsanlar çıkıyordu
ağlardan kovalara
boşanan bahar müdavimlerine
rasladım ada mimozalarında
açtım
sana saçlarından ömür örgüsü
yaptım
Merlborn’e geç kalmış
bir rötarlı uçak
indi
sen yüreklerden atlamış
bir şövalyeydin
tüm içtenliğiyle gazete okumaya
çalışan bir roman çocuğu
raslardım avlusunda eski çağlarımın
yat o halde darma duman
şehirlilerin
gölgelerine edimsiz
senin fotoğraflarında
kaçırdığın
yüzyıllık bir dünyaydı
o sadece
yaklaş o zaman ey ölüm
kutsanan ilmek ilmek başlığım
ben bir lise çocuğuyum
amca
sinemaya giderken
bak bitti harçlığım
ruhumda ebedi bir kanca
düşerken uçurumlardan
bıyıklarım terledi
yasladım başımı yoksullara
uykusuzdu astronotlar
uzayda
Sydney’de mola
verdi
uçağımıza kar yağıyordu
sen yağıyordun
tane tane
topladım
akşamlardan kalan sen değilsin
sokağımıza dönerken
unuttuğum
gençliğimdi
o sadece
cengiz zorluoğlu
5.0
100% (4)