Yeni kurulmuş ülkenin topraklarına gömüldüm dün
Cennet kuşlarım vuruldu, dağıldı sendeki benim
Onlarca şiirlerim sızdı, eridi uyluk kemiklerim
Çatladı dudağım, silindi dualarım, kesildi sesim.

Hüzün kuşlarımın kanatları çamur taşırken baharda
Ihlamurlar çiçek açardı, gecenin turunç dallarında
Hep yalnızlığımın kapsülleri patlardı fışkınlarımda
Çürürdü esmer bakışların, ölürdüm o korkularınla.

Hep körlerle oynadığım bir satranç kasırgasında
Kayıkları karada çürümüş limanlarda ağladım
Nice balıklar can verdi yaşamın sabır oltasında
Gözyaşı ve sevgi ağladı yağmursuz topraklarda.

Biraz tuz, biraz sevinç ve tutkuyla başladı soyunuş
Yangına tümcelendik, ihtirasa arzu oldu sevişmemiz
Büyüdü günahımız, aşkı tabaktaki elmaca soyduk
Düşlerde yaşlandık, lacivert denizlerde kaybolduk.

Tanrılar denizlere dökünce güllerini ve döllerini
Sınandık, her yeni güne acıları, sancıları kattık
Gölgemi geçti nefretin, aştık şimdi sarı denizleri
Toz duman olmuş bir sahnede kımıltısız kaldık.

Selahattin Yetgin