Nicedir gönlümün hüzün ovalarında yağmurları bekliyorum
Fırtına öncesi bir suskunluk var avuçlarımın atar damarında
Ve sen kendi savaşımla benliğimi baş başa bırakan bir aşksın
İçten bir gülüşün tablosu sallanıyor aşkın yoksul duvarlarında.


Ruhumun yatay aynalarında sevdanın romanını okuyor bir kadın
Sarılmasız geçen günlerin savaş alanlarında kanıyor bir adam
Masallar hoyrat bir düşün çıkmaz sokaklarından geri dönüyor
Helal bir kavuşmanın korkak istasyonlarında çürümüş bavullar.


Dolu belleğimle gecikmiş mutluluklar ekiyorum öksüz tarlalara
Tenim inkârlı yağmaların devrimleriyle sehpa kuruyor aşka
Çok şey umuyorum sevginin sarı yapraklı romanlarından
Bir toz bulutu çoğalıyor gözlerimin korsan kayalıklarında.


Nicedir yüzünün sarı ırmaklarıyla gelmek istiyorum yurduna
Bir göz aldanmasının kristallerine tutunarak yanlışlar siliyorum
Dalgın hayallerimin gemilerini sular basıyor seni düşündükçe
Sevgisiz yargıların hüzün vanalarından kayıp yıllarım akıyor.


Korkma susuz cümlelerimden, kanlı bir hıçkırık olsa da aşk
Çaresiz avuçlarımda titrek bir umut taşıyorum yıllardır sana
Çok görme isyanımı, gücün yetmez rest çekmeye sevdaya
Umarsız bir yangın notasından şarkılar yazdıkça ben adına.


Her sabah açarak hayata kendi isyanlarımın penceresini
Mavi umutlarımın ufuklarına kuruyorum yaşam saatimi
Sen yaşlı gözlerini bulutlara dikerek geçiriyorsun vaktini
Ben varlığını arıyorum bu kentte, sürerek ayak izlerini.


İçime yağan yokluğunun hasat mevsimleri döktü yaprakları
Uzlaşması olmayan tabuların hicazkâr ağrılarında asildir tutku
Silin kaydımı aşk kütüğünden, sensiz dönen küreyi sevmiyorum
Sorguların soğuk şehirlerinde her gece yokluğuna bölünüyorum.


Selahattin Yetgin