19
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1841
Okunma

Her akşam bu saatte, doldurup kadehimi
Resminin karşısına, geçip de içeceğim.
Kızgınlıkla, sitemle dağıtarak masayı
Gözyaşları içinde, yerlere saçacağım.
Sence de bu ayrılık, olmadı mı çok erken?
Duvarımda gölgeni, unutmuşsun giderken
İçin sızlamadı mı, bana ’elveda’ derken?
Bil ki hem senden hem de, gölgenden kaçacağım.
Ne zaman sevse bu kalp, karşılığı hep yalan
Bana aşktan geriye, bir tek ızdırap kalan
Şu an ’bizim şarkımız’ yine radyoda çalan
Sonuna kadar onun, sesini açacağım.
Ben çok şey istemedim, hep az ile yetindim
Saçımdan tırnağıma, her şeyimle senindim
Evvelce gözlerinde gökteydim , yere indim
Bundan böyle kendime, bir kurşun seçeceğim.
yazdığım her satırım, ayrılığın yasında
Ben hasrete gebeyim, o tatlı uykusunda
Belki bir seher vakti, sabahın salâsında
Yâr iki gözüm açık, dünyadan göçeceğim...
ASİYE ALEV AKBOĞA