Bu sana son gelişim
Sende bilirsin yalanım yok
Senden ayrılmaksa çok zor olacak çok...

Karlar yağıyor şimdi İstanbul’un kalbine
Gözlerime gidişin geliyor
Beyoğlu’unda sabah inadına soğuk oluyor

Simit satan adamlar geçiyor sokağımızdan
Çocuklar güne erken başlamışlar
Kardan adam yapmışlar
Çınar ağacının dibine

Yavuz bakkal gazeteleri yerleştiriyor
Manşetlerde yine,
İstanbul’da bir aile yok oluyor
Ve kar trafiği felç ediyor

Dar sokaklar arasında
Hani çocukların kızak yapıpta kaydıkları
Yolun başında...
O küçük, o tenha pansiyonda
Cama konan kuşları kovalarken
Ve radyoda sabah haberlerini dinlerken
Yazıyorum bunları sana...

Yarın gideceğim
İstanbul, sadece fotoğraflarda kalacak
Sultanahmet’te kıldığımız sabah namazları
Eminönü’nün balık ekmeği
Gülhane’de el ele dolaştığımız yerler
Kadıköy’de gittiğimiz Fener - Cimbom maçı
Boğazdan Kızkulesi’ni seyrettiğimiz günler
Sadece anılarda kalacak
Ve bundan sonra Üsküdar’dan vapurlar
Bir eksik yolcuyla kalkacak...