23
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1366
Okunma
Eyvah Ey (Gün Be Gün)
Gün be gün başımı saldı dumana
Çıkamadım selamete eyvah ey
Bir of çeksem kafir gelir imana
Sunam gelmez merhamete eyvah ey
Feleğin ettiği bana çok oldu
Kem sözleri yüreğime ok oldu
Gece gündüz işim ağlamak oldu
Gönül düştü bu firkata eyvah ey
Şamil’in cismini nara düşürdü
Aşk ateşi her işimi şaşırdı
Kavuşmadan felek ayrı düşürdü
Hasret kaldı kıyamete eyvah ey
………………….
Aşık ŞAMİL
…………………….
Hodlu Şamili©
1810-1865. Artvin’in Yukarı Hod (şimdiki adı Yukarı Maden) köyünde doğdu. Asıl adı Şamil’dir. Yaşamına ilişkin birbirinden değişik veriler bulunmaktadır. Verilen tarihler tam bir kesinlik içermemektedir. Bazı kaynaklarda ise 1839-1861 yılları arasında yaşadığı verilmektedir. Ancak affedilmesi için zamanın padişahı Abdülmecit’e yazdığı şiirler ve bu şiirlerde geçen tarihlere göre 1835 yılından sonra Erzurum hapishanesinde yattığı anlaşılmaktadır.
Aşık Muhibbi’yle sürekli bir arkadaşlığı oldu. Bu arkadaşlıkları sürecinde birlikte birçok yolculukları oldu. Bunların en ünlüsü vapurla İstanbul’a gitmeleri ve orada karşılaştıkları olaylardır.
Köyünde hocalık da yapan Aşık Saidi’nin namaz kıldırırken pencereden atılan bir kurşunla öldürülmesi üzerine, aynı kıza aşık olduklarından dolayı, Şamili sorumlu tutularak hapsedildi. Daha sonra Şamili’nin dönemin padişahı Abdülmecit’e, suçsuz yere hapsedildiği gerekçesiyle affedilmesi için yazdığı arzuhaller amacına ulaştı ve bir süre sonra bırakıldı.
Erzurum’da aşıklar arasında yapılan bir atışmada (tahmini 1860-65 yıllarında) çok ilgi gören ve başarılı olan Şamili’nin kahvesine birileri tarafından zehir kondu. Şamili köyüne dönerken yolda fenalaştı, zehirlendiğini anlayınca son türküsünü söyledi. Zaten köyüne varamadan da öldü. Mezarı Yusufeli’nin İşhan (şimdiki adı Dağyolu) köyündedir.
Aşık Şamili’nin bugüne ulaşabilen koşma, divan ve destanlarından »Dünyanın« adlı zincirleme şiiri, aşıklık geleneğinde bu tarzda verilen en uzun eserlerden biridir.
.......................................................................................
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-68-)(-)(-)(
Bir güzel sevdası dönüyor serde
Çıkar bir yol bulamadım eyvah ey
Sevdadan anlayan o dilber nerde
Ben sevgili olamadım eyvah ey
Ağrı eksik olmaz oldu döşümden
Gece hayalimden gündüz düşümden
Böylesi bir sevda geçti başımdan
Eller gibi gülemedim eyvah ey
Başımı da vuruyorum ben taşa
Ben gibi bahtsızda olur mu neşe
Kaptırdım sunamı alıcı kuşa
Sevmesini bilemedim eyvah ey
Sevgili aşkından hayale dalıp
Gerçek olmasa da gizlice gülüp
Ucu işlemeli bir mendil alıp
Gözüm yaşı silemedim eyvah ey
Sevda değilsin sen ateşsin korsun
Eğer sevmez isem hesabın sorsun
O güzel sılada bekleye dursun
Gurbet elden gelemedim eyvah ey
Alamadım niçin aşk denen tattan
Nasibim yok imiş demek murattan
Bir sevda yağmuru olup buluttan
Damla damla çilemedim eyvah ey
Kifayetsiz kalır neden kelime
Türküler yakıp da koyup dilime
Şu dertli sazımı alıp elime
O yâr için çalamadım eyvah ey
Lüzumsuz tükettin yeter sözleri
Hışımla bakıyor yarin gözleri
Sinene yığmışsın bütün közleri
Sevdiğimi alamadım eyvah ey
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (10)