5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1700
Okunma

Kasabanın delisi
Yama tutmaz yırtık
Düğümsüz bohça
Hesapsız haspa
Kabul, suçluyum
Vurulacaksa birinin başı
Benim o
Şaraba ekmek banıp doymak
Dört nala belâya koşmak
Suda yangın çıkartmak
Ve hâlâ elma şekerine kanmaktan hükümlü
İnadına dik
Kurulmuşsa darağacı
Arıyorsanız bir ceset adayı
Benim o
Boyumu aşmış ayıplarım
Şapkamın altında saklı aykırı inançlarım
Kaybettiğim hükümsüz kimliklerim var
Ve tüm öğretilerin köküne kibrit suyu sıkmışlığım
Öyle
Dikenim, güllük gülüstanlık bahçenizde
Kurutun kökümü
Varsa yolunacak bir ot
Benim o
İhtimallerle yaşamaya başkaldırıp
Keşkelere sahip olmadım
Olsun varsın
Böyle de mutluyum
Hint fakiri kadar belkisiz
Sokak çalgıcıları kadar gamsızım
Kim bilir
Belki de bu yüzden aşksızım
Hayatı pembeye boyamaktan suçlu
Hatta yüzde yüz kusurlu
Bulamadınız mı hüznün çekirdeğindeki uru
Benim o
Demişsiniz ki; ’ondan ne köy olur, ne kasaba’
Ruhunuz duymadı, sahiplendim
Benim avuçlarımda koca dünya
Doğru biraz destursuz
Hayli fütursuzum
Fırtına çıkartmayın bir bardak suda
Gerek yok ki karmaşaya
Kendi yaşımda da boğulurum
Yangın yeriyken içi, tinine körükle inen
Asılacaksa kıyametin suçlusu, buradayım
Benim o
Sizin yangınlarınız bende kıvılcım
Aşk dediğiniz işgâlden ibaret
Ben
Bir avuç aşkla doymam
Aşkoburum
Eros çekti okunu
Gönüllü hedef oldum
Ne ait, ne sahibim
Günahı boynuma
Sevdiğime kulum
Talibim tek gidişlik bilete cehenneme
Ateşe yalın ayak yolcu
Benim o
Bırakın gideyim yoluma
Siz veremezsiniz payımı
Belâmı kendim bulurum