gecenin sessizliğinde
şıkır şıkır yıldızlar
mutlulukla gülümsüyorlar
oysa karanlık yeryüzü
yanık bir kemanın ezgilerinde
inliyor, rüzgârın lepiska saçları
dolu dizgin geçen zamanı
vuruyor saatler
milim kıpırdamıyor an
kırık bir çatı aralığından
düşüyor serçe gülüşü
donmuş gül yaprağında
sızlıyor yaşam



ateşten bir gömlek yakıyor
kurak coğrafyaları
nereye uzansa baharın eli
kızgın bir sam yelinde vuruluyor



içim ölü sevgili
çürümüş cesetlerle dolu
yüreğimin odaları
ne yana koşsam uçurum
ne yana baksam riya
altın kafese konmuş kuş misali
çırpınıyor özgürlük sinemde
bir seni özlüyorum, bu yılkı günlerinde
birde tükenmeyen sevdamızı


acıtıyor sevgili !
kuşların suskunluğu
denizlerin durgunluğu
bizi öldürüyor bu sessizlik
anlasana…



kör sicimlere dolansa boynum
nifak tohumları ekilse de toprağıma
bu can senden vazgeçer mi?
kelepçeler vurulsa dilime
usumdan adın silinir mi ?
on iki başlı canavar da olsalar
çatal kuyrukları dokunur mu?

……


senin adın aşk
benim adım tutku
her doğan güneşte ışığımız
her açan çiçekte rengimiz
sevdalı bakan her gözde
yansımamız var


unutma!
sonsuza dek
sen bende yanarsın ben sende…




ayşe uçar
07 /07 /2011