43
Yorum
20
Beğeni
0,0
Puan
2739
Okunma


ihtiras bir kere adamın yakasına yapıştı mı, mantık ağlayarak ve
tehlikeyi haber vererek onu takip eder.. ....alfred de musset
sabahın keskin ayazında
kaç kırbaçlı güne uyandı güneş
zeytin dalına asılmış ölü güvercin
kanadından kaç kez baktı yeryüzüne
hatırlamıyordu
ihanet kokan şehirlerin boğuk nefeslerinde
zulümle sevişen kaldırımlarda kaç ışık eskitti
unuttu sayısını
Andersen’ in sevimli masallarına
hiç benzemiyordu hayat
kötü yürekli devler bile yoktu
kendi gölgesinden korkan cücelerin
devasa kahramanlıklarını anlatan
soytarılarla doluydu dört bir yan
kulakları tırmalayan fısıltıların içinde
yok olan gerçekleri aydınlatmaksa
güneşin işiydi
ay ışığına rağmen
tüm kötülükleri gizlerdi karanlık
o yüzdendi gündüzlerin geceden
muteber olması…
bir dağlar yerinden oynatılamaz
birde kartallar gözlerinden vurulamazdı
ya denizler,
onları hangi çılgın rüzgâr alt edebilirdi
işte o yüzden güneş
her sabah dimdik duran dağların
eteklerinde açan, süt kokan kardelenlerin
üşümüş yanaklarına öpücük kondurur
kartalların keskin gözlerine ışık hareleri saçar
denizlerin kabaran öfkesinde
altın gülüşlerini yıkar
sonsuz özgürlüğün tadını çıkarırdı
…..
kül ve duman
yangın yerinden arta kalanlar
yaşam bitmek bilmeyen kaos
ah insanlar !
ve insan(cık) lar
engellenemeyen ihtiraslarına yenik
mutasyona uğrayan kıskanç ruhlar
geleceğin felaket tohumları !
sarstınız evrenin kutsal kubbelerini
gözü dönmüş bir hortum gibi
tüm güzellikleri çektiniz içinize
somurdunuz umudun zerrelerini
şimdi kin ve nefretin kol gezdiği
yorgun topraklarda, ne çiçek açar
ne de kuşlar öter
artık gönülsüz kurulan tahtınızda
saltanat sizin
doya doya keyfini çıkarın…
ayşe uçar
11 / 01/ 2011