20
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2539
Okunma
………………………………………………………………………………………………………………………………
Gözlerin
Derdinden del’oldum inan vallahi
Ne yaman mestane bakar gözlerin
Derdi veren dermanını vermez mi
Ab-ı revan olmuş akar gözlerin
Hüsnün mushafından kamil ders alır
Menakıp ilmini okuyan bilir
Cevahir taşının kıymeti m’olur
İnciyi mercanı döker gözlerin
Gönül bir Kabedir bir taşın yıkma
Tığ-ı gamzelerin sineme çakma
Mevlayı seversen hışmile bakma
Korkarım cihanı yıkar gözlerin
Gahi şad-ı hürrem gah gönül gamda
Sen güler oynarsın sevdan var bende
Zühre yıldızının nişanı sende
Bu Veli abdalı yakar gözlerin
…………………….
AŞIK VELİ
…………………….
Şarkışla’nın İğdecik köyünde doğdu. Doğumuna ilişkin kesin bir tarih bilinmemekle birlikte, 1853 yılında öldüğünde 60’ın üzerinde olduğu aktarılmakta torunları tarafından. Buna göre 1780’lerin sonu ya da 1790’ların başında doğmuş olduğu kabul edilebilir.
Aşık Veli, Horasan’dan göçüp önce Hekimhan’a, sonra da Şarkışla’ya yerleşmiş olan bir soydan gelmektedir. Hem annesi hem de babası şair olan Aşık Veli, bu geleneği de küçük yaşlarda öğrenme fırsatı buldu.
Türkü söylemeye başlaması ise Yozgatlı bir ağanın kızına aşık olduktan sonraki bir döneme rastlar. Sevdiğinin başkasıyla evlendirilmesi üzerine söylediği türküler kulaktan kulağa yayılınca, yörede tanınmaya başladı.
Şarkışlalı Aşık Kemter’e çıraklık etti. Ancak Aşık Kemter’in 1818 yılında ölümünden sonra Hacı Bektaş’a gitti.
Bunun dışında 19. yüzyılda yaşadığı varsayılan Rumelili bir Veli Dede bulunmaktadır. Ayrıca Kul Veli, Veli Abdal, Veli Dede mahlasları bulunan şiirlerin hangisinin ona ait olduğu konusunda bir kesinlik bulunmamaktadır.
Aşık Veli’ye ilişkin İbrahim Aslanoğlu’nun ayrıntılı bir araştırması bulunmaktadır
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-66-)(-)(-)(
Bitirdi öldürdü beni bakışın
Nasıl melül melül bakar gözlerin
Bir buzlu badedir gönle akışın
Buzları eritir yakar gözlerin
Güzelliğin serip Pazar eylersin
Perperişan edip bizar eylersin
Yürekten bakınca nazar eylersin
En sağlam canlıyı yıkar gözlerin
Kara sevdalardan söz ettiğinde
Gülüşünle kışı yaz ettiğinde
Hani gel gel deyip göz ettiğinde
Sanki şimşek olur çakar gözlerin
Her gören ömrünü sana adıyor
En güzel sevdayı sende tadıyor
Göreni kendine meftun ediyor
Sanki bir abide vakar gözlerin
Ben sana güzelim tutuldum bil ki
Sevdalı olması öyle bir hâl ki
Hilal kaş altında öyle güzel ki
Bütün uzuvları inkar gözlerin
Gün yirmi dört saat sana mihmanım
Kayıpta sayarım sensiz her an’ım
Biter mi methiye sana Cananım
Cemalin üstüne hünkâr gözlerin
Lüzumsuz el insaf iste güzelden
Vuslat dile Hâkk’tan sen de tez elden
Geçilmez elbette bu gonca gülden
Beni haldan hala sokar gözlerin
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (10)