5
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1164
Okunma

Sevmek var olmaksa
Başkasına uyanmaksa uykusunu
Ruhunla anlamaksa
Çeliğin su noktasını
Tomurcuğun sesini
İçine eğlamasını
Susularla bağırmasını
Duymaktır...
Bir şiirle çiğnenen ölü şairler
Eski bir maktülüm tabutunuzu öptüğüm
Külün eğimi ortada rüzgar
Kemiklerime okunan son amentü
Düşecek bahçenize-ey yaşayan ölüler
Ey aysız bir gecede ışıyan katran
Katilim ağıtcı yağmur tanığı bir kadın
Ağzıyla örtüyor üstümü taşın uzamına
Dante Lucretius yırtılmış yüzüm
Üçüncü ayağı darağacının işte geldim
Asın ulan asın kanayan bir gülün yeşiline
Öylesine intihar bu
Kapının kilitte unuttğu sokak
Ve bir duvarın unuttuğu pencere
Ve hiç yüzümü unutmayacak
İşte böyle bir aşk...
Bir gölge iskeleti teşne bir ay
Esmer bir büstün ruhuna sığınan gece
Kör diyorum bir yarasa düşüyor sesime
Bu koca kent evet bu kent bölünüyor içime
Önce hatırlıyorum susuyorum sonra neden burdayım
O risale de hatırat ve unut beni
Diyorum fakat bu kaçıncı ricat
Belki de hiç olmadım ben yoktum
Kim benim kadar kendine sadakat
İşte böyle bir aşk...
Ben iki değidim hatırladım
Biz ikimizdik anımsa üç nokta
Ah bilmiyorsunuz uyudum mavi bir ağaçla
Alnına yürüyen saçların siyah ayna
Ellerimi hadi anımsa hadi anımsa h a d i
Ey sayrı sevişmelerin dehşeti çıplak
İşte böyle bir aşk...
Arardım sevmeye ah kalbin orda
Üşürdü aynaya yansıyan mavi
Çaresizdir menzili kırık zaman
Yol geçse şimdi burdan bekle de sen
Avuturum hükmümü kalbim orada
Düşlemim hayalini çizse gölge bir güle
Bir şiir daha yaşayacağım ellerimi getirsen
Ah çiçeksiz bir mezarım şimdi ruhum
Puslu bir hayal öznesiymiş vuslat
İşte böyle bir aşk...
CÇ_
5.0
100% (6)