1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1209
Okunma

Şehrin her yeri süslendi
ışıl ışıl parladı yollar
inatla aşkın rengine boyandı her yer
bir çocugun eldivenleri yok,elleri üşüdü
Sen yoktun.
Ve ne yazık ki
bitirmeye her karar verişimde
senden arta kalan bir şey,
her şeyi başa sardı:
Sen yoktun , senin kokun.
Belki de aynı kaldırımdan yürüdük o gece
Dalgındık,göremedik birbirimizi.
Belki bir arka sokağımdaydı nefesin
Çok döndüm dolandım
Bir uktedir içimde hevesin
Sen yoktun,yoktu sesin.
Belki de su aldığın yere ugradım
Bir meyve suyu iki sakız aldım ben.
Bir hafta önce oturduğun yere oturdum hatta
Bir durak önce binsem aynı otobüsteydik belki de,
Olur ya mümkündür.
Gözlerim hep arayıştaydı.
Suretlerden biri sendin kesin
Ama sen yoktun,yoktu ellerin.
Hayret,karanlıkta gözlerin ışıldardı
Sislerin arasında ışık görüp umutlanmaktı senin aşkın
Sen yoktun, yoktu bakışların.
Beklemek ve özlemek
Plastik çiçeklere su vermeye başlamıstı artık
Ve yalnızlık ’ özgürlük’ diye düşünülüp
Buruk bir tebessüm bırakmıstı dudaklarda
Sen yoktun,yalnızlığım vardı.
BAŞAK KURU
5.0
100% (4)