5
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1166
Okunma

Lajverdi bir yara
Eski bir hikâye
Eski bir umut
Yeni bir dava…
_________________________________-
Lajverdi
İki ucu keskin bir türkünün mahzeninde buldum seni
Kandil beyazı huzmelerden sızarken çehren
Gözyaşı kadar asildin…
Layezal sızılara baldıran içirirken
Susku gülücüklü gamzelerin çiçeklendi yüzümde
Kaldırımlara döküldü gece karası güller…
Dokunup iki büklüm tenine
Bir parça s/aklanmak var…
Lajverdi yüreğime kapanan s/esim
Çocukça küsüşlerimin hıçkırığı
Gözlerimin rehini
Göğsümdeki acılara umut sürenim...
Lanazir şefkatinle ovuşturup zamanı
Kuşdili şarkılar söylüyorsun
Eski makamlardan bir güfte kınalayıp
Parmak aralarıma sürüyorsun…
Lajverdi
Milat diyorsun sabah ezanlarında yeminliyken
İnzivaya çekilen düşlerime
Direnişleri bastırılmış bir ülkenin kıyısında
Yaftalı bir militan gömleğiyle
Kederlenme diyorsun
Dicle kadar bitkinken…
Dur lajverdi
Gözlerimin b/elası inzivada
Kulağımın ardında kesik bir s/es
İntihar vurgusunda
Her adım bir mayın patlaması gibi
Sendeliyor gözümde...
Ah lajverdi
Ağlama dizlerimde
Batıyor kirpiklerime hıçkırıkların
Kâbuslardan daha yeni uyandım
İçimde serçe kırılganlığı
Kaybolan cüzlerimden
Lahit soğuğu tenimi yakarken akrep solumaları
Ira dur gözlerimden…
Ah lajverdi
Sisliklerden uzayan yüreğimin patikası
Muştularımın şahikası
D/eğme bakışlarını
İnfazlara alışmak zorundayken
Ve
Dare çeken bir ıstırabın ağrı eşiğindeyken
Dokunma başımın dumanına
Dokunma xezal duruşlarıma…
01.01.2011
Hazal karadağ