23
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
2363
Okunma

Uzun sürmeyen bir çocukluk yaşadım
bundan haberi yoktu Tanrı’nın
İsa İnan
‘’Tanrı’nın beni sevmediğini şimdi anladım
hâlâ ömrümü uzatıyor ‘’
Hasreti isa
aç kartalların tünediği dağlarda
bir dikili ağacım olmadı benim
hangi zamanı uğurlasam gözlerinden
avuçlarına yakalanırdı sobelerim
bir tek göz odada uykulara büyüdüm ben
uyanıkken gördüğüm bir düştün sen
düştün
bir gece şiirin rahminden
sabah ilk çiçeklerini döller
işten yorgun dönenleri karşılar akasyalar
akşamlar özlemlerini ağırlar
her öksürük paslanmış bir yalnızlığı çözer
sen güldüğüne bakma gözlerimin
insan boyun eğer zamana
bir sinema perdelerini kapar
açar bu yürek sana da yer açar
duvara yazılmış bir şiirin üstünden eylül geçer
serçenin yüreği kabarırdı
kendi gölgemin arkasına saklanırdı çocukluğum
yüreğimin sevgi işçileri dört mevsim mesaiye kalırdı
artık günahlarımı soyunayım teninde
çıplak kalsın tüm zamanlarım
bedenin alışkanlığı seks
ruhun alışkanlığı aşk oluyorsa
açıkta kalan bir yara gibi
gönül burkulur mu sevdiğine
yürek yalnız kalır böylesi yolculuklarda
bir gün kalemimiz de kırılır
geriye kalırsa
adımız kalır
kara adamlar adımladı ömrümü
aldı aklımı kadınlar
karanlıklar çözdü yalnızlığımı
yarınlara uzanan birer uçurtmadır çocuklar
daha anlamadın mı
geceler kasılır kalırdı karşımda
korkardım sensiz
ben tornavida çekerdim hayata
g/itme
sensiz kaybolurum
bu şehrin girdaplarında
İsa İnan
5.0
100% (27)