15
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
3284
Okunma

Hey bahçıvan !
Bırak süpürme düşen yaprakları
doyasıya seyredeyim şu hazanı
Her düşen yaprak
Ayine i hazandır ruhuma.
Nede hoş duruyor kapımda
Hazanın gazel gülleri
Dokunma;
Dokunma ki,
Öylece kalsın ruhumda
Eylülün o ebruli rengi
günler kısalıyor gitgide
birazdan akşam ezanı iner ömrümün hitamına
o titrek ürperti içinde,
korkunun en hafi hali iner
Perdelerce gözlerime.
Yine yaklaştı hüzün daha
Gözlerimden demir almadan...
üşüyorum,
Bâd ı hazandan
Artık...
Cemresiz baharlardır sabahlarıma uyanan
Bunun adı sonbahar
Tek tesellisi güz gülleri
sancılı yapraklar gibi bedenim
Tutunmaya çalıştıkça toprağa;
Savruluyor,savruluyor yorgun yüreğim.
Saçları ağarmış bir umuttur
elimden tutan
Hakk aşkına yanan çerağım
İçim dışım kor
Bir asude serencanım vuslatı arzulayan.
Dönüşü olmayan günbatımı,
koca bir ömrün sahilindeyim
Gelip çattı hayatın son demi
Şimdi;
o yorgun gülüşle
Demlenirken gözlerim,
Ufukta kaybolup gidenlerin sessiz izlerine
soruyorum.
Ey limanlar şehri ! nerede benim vuslat gemim ?...
MEHMET NALBANT
5.0
100% (12)