Derin gamzeler belirirdi yüzünde Her tebessümde Gözleri arka sokaklar kadar karanlık Mor bir acının eşliğinde
Bir gün Gökyüzünün tonlarından öykünüp Çıkageldi mavi adam Galiz bir lisanla eğildi kulağına Dudaklarının adresini sorarak Hiç utanmadan Affedilmez günahların eşiğinde
Bakışında ölgün bir katılık belirdi Yüzünde sinsi hoyratlıkla Semiz at şahlandı ortalıkta
O zaman çözüldü Feriştahın pelerini Ve Islak çukurların resminde Dayanılmaz bir koku kaldı yastıkta
Daha yazılmamış romanda önsöz Ya da sonsöz gibi ’Hadi bana eyvallah’ Dedi mavi adam Holigan bir tavırla Ve gitti
Başka bir zerafetle kapandı Maun kapı parmak uçlarına basarak elli dört basamak bitti
Faruk Civelek
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ön/söz ve son/söz arasında ince bir çizgi vardır dost. Günâh mı dedin? Sevaplarımızla karşılaştıralım elde bir şey kalıyorsa kârdayız. Tebrik ve saygılarımla.
Gitmek.. dedim girdiği her cümleye yeni bir din, ağır bir inanç kapısı Tanrım! koyarken kurallarını ben en çok maviyi severim fonda ‘Gregorian Still Im sad’
Muhattap olmayınca acı, gözyaşıyla hissettiğim; değersiz bir mutlak kavramın en yalın hali it gibi acır kan revan tüm satırlar katliam ki Kerbala Kerem gibi kül olmak da var yana yana Kerem bir yana kubbesine ulaşamazsın aşk’ın yakasında korku varsa olan yine güneş ile ay’adır ki onlarda perişandır bir anlık zaman aşımlarında
inanmamalı mı yoksa bu maşuk masallarına
Geçmiş herhangi bir yarın biterken
Ben hep akrep’i suçlamıştım yelkovanın sakladıklarını örtbas etmek için üç dakikaya sığdırmıştı doğmamış çocuklarının cinayetlerini o vakit, beğendim saflığının pezevenginin ölüm şeklini an dur’adursun hiçbirşey değiştiremez fikrini dna’sına yalan bulaştımı aşk’ın, aşırı ölçeklidir hiddetli geçimsizlik
Bugün günlerden bilmem ne yarına daha çok var Vera!
_varlığına sağır olduğum tüm harfler bir tarafa_
Bilmem ki kaç vakit daha olmalı gülüşüne kılınan namazlar Dilimde şahadet Kırk tavaf derim yine de yetmez uzakları yakın edişine
/
Tansiyon hastası bir kentin tüm baş dönmelerine şahidim, çarptıkca duvarlarına şiddet yanlısı oksijen eksiği teşhisiyim Dinle Verâ! Bırakmazlar ki beni bir türlü hizaya gelmeyen devrik bir ölü cümleyim..
Hepimizin niyeti şeytanı aç bırakmaktı söyleme sevabın saf tuttuğunu Verâ kirpiklerine kurulan onlarca darağacından geçerken yolum yerle göğü birbirine katacak son bir Amin’imiz kaldı kefenin rengini sen seç! bedenim hazır yola çıkmaya ruhum hicretteyken ruhuna alıntı...
Değerli Şair ... Kırmızının gölgesinde affedilir sanılır günahlar Aşk olmalı bu, Adem ile Havva'nın başlangıcı kadar artniyetsiz ki değilken tek sebep elma karşılığı bekaret en güzel hep güzel özel yürek sesiniz dilerim her renginiz yine aşka boyansın dünyanın soluksuz kalmış umutları olsada saygımla cici pazarlar diliyorum...
O zaman çözüldü Feriştahın pelerini Ve Islak çukurların resminde Dayanılmaz bir koku kaldı yastıkta SEVGİLİ DOSTUM HARİKA BİR ÇALIŞMA YAZAN YÜREĞİN SUSMASIN KALEMİN DAİM OLSUN SEVGİYLE KAL
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.