7
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
4407
Okunma

saçlarında yorulur alaca bir harman sarısı
nasıl bir hüzünle çiselenir bilinmez
gözlerinde değişmeyen tek mevsimin adıdır
sarı solgun bir eylül ortası
ve kırılır dalları sessiz bir çiçeğin
senin kucağında sahipsiz şiirler ağlaşır
sivrilirim içimin tüm devrimiyle
üflerim resimlerine nefesler dolusu
her baktığımda
irislerimi bir daha yakmasın diye
aşk fetreti
geç kuşatılmış sıcak bir ülkenin yüreğindeki kuş
saçını yol tutmuş
omuzlarına dökülen yangınla geçilen
yalçın yokuş
en çok sana yakışan derinlikte
kendini gizler hüzün
bense
unutulmuş yazların tortusundan artakalmış
pervaneler gibiyim etrafında
kanatlarıma değersen eğer
o zaman yanacak sanki yüzün
sislenmiş düşlerin penceresinden düşen bakışlarla
nasıl bir lisanın acısı kol gezer dudaklarında
belki de
mümkünü olmayan bir cenderenin eli bağlısıyım
her seherde başka bir hayale boyuyorum gerçeği
ya dağınık düşlerin saklı müjdesi
ya da göğsüme basıp bekleyen bir işgalcidir
hüzün çiçeği
F.C.
5.0
100% (13)