30
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2926
Okunma

-I-
Gün batımına benzemez düş batımı,
Gidersin,upuzun yollar serilir
dönüşlerin de hep rezilce...
cilalarsın altı delinmiş hayatını
yaranmak için yaşlı bir fahişeye...
oysa yara en çok kanarken yakışırmış adama
hançer yüreğe,
acı ölüme,
ihanet aşka
gün battığı yere...
ama gün batımına benzemez yine de düş batımı
günler kızıla döner,düşler kızılca kıyamete
ve düşlerin katledilir düş batımı akşamlarda...
-II-
Gün batımına benzemez düş batımı,
bedeninde inkar edilmiş bir tanrıdır şehvetin
bir dudağında kan,
bir dudağında kadınlığınla
sen adını koyuyorken ihanetin
ölüm ağustostur artık
her mevsim ateş
cehennem sıcağında harran gibi kavrulan
ve ihanet,
bir bedenden bir bedene savrulan...
gün batımına benzemez düş batımı,
alev topundan bir rüzgar eser
iliklerimden içeri
simsiyah bir dokunuş kalır
bakışlarından geriye
ve
saçların dolanır acemi sevişlerime
teninde unuttuğum bir öpücük
ayın göğsüne bıraktığı bir avuç ışık olur
benimse göğsümde bir ince sızı
ama bil ki;
Gün batımına benzemez düş batımı..
Keskin bir nefes olursun ömrün nefes yetmezliğinde
genzimi yakan bir tutam aşk aleviyle
mezarıma düşen yapayalnız bir yıldız olursun
düş batımı akşamlarda...
5.0
100% (1)