1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
968
Okunma
Dünya kadınlar günü (8.3.2007) sabahı işe giderken işyeri girişinde bir çeşit gül ağacı farkettim. Yakınlarda dikilen bu ağaç ilk defa güllerini açmıştı ve dikensiz bir gül ağacıydı. Cehalete, zulme karşı destansı mücadeleler veren kadınlardan hep etkilenmiş, etkilenmeye devam ediyordum. Bunu arkadaşlarımla paylaşır ve ail içi şiddeti, töre cinayetlerini kadınların önleyebileceğini, çünkü her zorbanın da bir annesi olduğunu düşünüyor ve paylaşıyordum. Birinci dünya savaşı öncesinde Almanya’nın savaş ilanına karşı çıkan spartaküsler ve onların ileri gelenlerinden Rosa Lüksemburgu yazmak ve paylaşmak istiyordum. Patlayan savaş karşı cesur ve kararlı bir biçimde başlattıkları bu direnişe hayrandım ve hala hayranım. Doğada gördüğüm bir ilk ile (dikensiz gül ağacı) yaşama azmimi bileyen tarih olayı birleşti ve Rosa şiiri oracıkta yazılıverdi. Dönüp baktığımda benim de hoşuma gitti.
Dikensiz bir gül gördüm 8 martta
İşyeri giriş merdiveni yanında
Dikensiz güle evrilmedi dünya
Sömürge savaşında katledildi Rosa
Daha başlamadan ilk dünya savaşı
Attılar onu devrimci konseylerden
Çakarken öğrenmenin kıvılcımını
Görmezden geldiler Rosa Luxsemburgu
Kauski’ler olur verince savaşa
Polonya ovaları boyandı kana
Kanı kullandı Rusya’daki dalga
İktidarı aldılar Alman saldırısında
Silahla almaya karşıydı Rosa
Savaşsız karşı çıktı savaşa
Yenildi İtalya yenildi Almanya
Gül büyüttü hapiste katıldı Spartakise
Kürsüyü taşıdı meydanlara
Spartakistler başlarken silahlı isyana
Vurdular kafasına aldılar yaka paça
Attılar kanalizasyon kanalına
Yüzyıl geçti yüzyıl Rosa
Dinmedi savaşlar katliamlar
Özgür dolaşır eli kanlı caniler
Sevmek küçümsenir fikirler esir
Devrimden evrime geldim Rosa
Birlikte duralım kanlı savaşa
Benzerini bulamadım otuz yılda
Bir dikensiz gül çıktı karşıma
Birlikte ölelim barışı anlayana kadar dünya
İsmet Evren 08.03.07 Prş.24:18