8
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1415
Okunma
sus dedi karanlıkta bir ses
yöneldim sese doğru
yoktu kimsecikler
hayalle gerçek arası birşeydi
yürek sesim miydi yoksa
oysa susmamış mıydım
susmuştum
yazmıyordum bile
ne batan güneşi
ne sararmış yaprakları
ne de kıyılara çarpan dalgaların sesini...
hatta ağlayamıyordum bile uzun zamandır
ne ayrılığıma ne de sonsuz yalnızlığıma
işte bu yüzdendir bir anlam verememiştim o sese
sus!
susuyorum
susadım
usul usul
evet en çok s/ana susadım...
şehir kapamıştı yine gözlerini
siyah perdelerini örtmüştü geceye
yavru köpeğin havlaması geliyordu uzaklardan
geceye arkadaş olmak istercesine
belli belirsiz fısıldar gibi rüzgarın sesi de duyuluyordu
ah bu sessizlik
ah bu sensizlik
düşlediğim ne varsa delilik...
yağmurlu bir günde
yollara vursam kendimi
ıslansam ıslansam...
yağmurlar da terketmişti şehrimi
oysa kendimi bildim bileli
bir ileri bir geri
hep aynı yerde
ıssızlığın ortasında
ne dibe vurabiliyordum ne de baş edebiliyordum yalnızlığımla
sonra daha sonra
kapa artık gözlerini
sus/sana...
5.0
100% (3)