3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1537
Okunma

Oysa ne çok denemiştim, seni bensizliğe mahkûm etmeyi.
Defalarca ağlamıştım,
Gözyaşlarımı senin doğduğunu kabul ettiğin her yeni güne
Hediye edercesine.
İşte, ben...
O günlerde ölmüştüm.
...
Sıradanlıkların kıyılarıma çarparken yosun tutmuştun,
Hiç dokunamadığım ellerinle yüreğimde.
Son kez diyordum, son kez daha görecektim seni...
Akıl gözüyle.
Kimseler görmeden çekip gidecektim sonra, bilinmezliklere doğru.
Mahkumiyetinin bedellerini ödeyecektim adım adım, fersah fersah...
Ömrüm, ömründe nokta olacaktı belki de...
Çıkamıyorum yalnızlığımdan, hapsetmişsin beni.
Şimdi ne olacak diye soruyorum kendime.
Vermeye korktuğum her sorunun cevabını aradıkça.
Büyüttüğüm hayallerim, doğuramadığım biz-ler geri gelecek mi,
Sen gelecek misin?...
Yitirdiklerimden sonra son kez kesin dönüş yapacak mı bana bakan gözlerin.
-Al!...Ömrüm senin olsun.Diyebilecek misin...
Korktuğun herşeye restini bir kalemde çekebilecek misin.?
Acıyor yine, hayat bize.
Nafile hayat ne de olsa...
Alacak ki vermeye yüzü olsun değil mi?
...
Yoksa,
Yoksa bundan mı esmerliğin,
Bana bakışındaki karanlık...
Güneş hiç mi yüzümüze vurmadı, sevgili...
Üşüyorum,
Gel artık!...
Tülay MERT
5.0
100% (6)