Saygıyla eğiliyorum ustam .Olağanüstü bir güzellikti.Saygılarımla.

Şairin boyun damarlarından taşan, şiire aranan kandı esasında...
Tebrikler sevgili Cumali.

..
en çok ölmeyi
istedim
ve seninle
nokta koymadan bir şiire
ölene kadar okumak
ölene kadar ölmek
ve seni okumak sonra
bir mezar taşında

benim katilim sen değilsin
yaşatan da
ki gökyüzüdür bıraktığım başucuna
boylu boyunca
o da Tanrı'nın
..
beni bana bırak
git..

...


kaleminize sağlık.
saygılarımla..

Bilir bilir de nasıl söyler?

farklı ve güzel
Sevgiyle kalın

Şairliği tartışılmayacak isimler vardır ne yazarlarsa yazsınlar okunurlar ve onların şiirlerinin başında epeyce bir zaman geçirirsiniz de asla şikâyet etmezsiniz. Hatta bunun size tanınmış bir ayrıcalık olduğunu düşünürsünüz.

İşte C.Ç’ de bu isimlerdendir benim için. ‘’Destur izin var mı?’’ diyerek giriyorum şiirin içine her daim.

Şiirde göze çarpan yazım yanlışlarının klavye farklılığından oluştuğunu söylemeye gerek bile yok sanırım.

Şairin bu şiirinde ve diğer şiirlerinde üzerinde önemle durulması gereken konu bu şiirler sadece şiir değil.
Bir şölen görüntüsü içinde okutuyor şiir kendini.
Büyük bir teatral keyif alıyorsunuz okuduğunuz güzellikten.
Çok sesli bir gösteri içinde buluyorsunuz kendinizi.

Tek kişilik gösteri lakin kesinlikle çok sesli. Ender şairde görüyoruz ki bu yeteneği k çok değerli işte bu sebepten.


BİRİNCİ LAHİT


Yer duygusal bir mezarlık ama özel bir yer, kapalı bir kutuyu açıyorsunuz ve şairin kalbine dokunuyorsunuz, kendi yalnızlığının ve akıl oyunlarının içine hapsedilmiş şaire dair gerçekler bunlar.

‘’ Asal yalnızlıktır bölünmez hiç kimseye’’

Can alıcı dizesi budur bana göre giriş bölümünün. Bölünmez derken aslında bölünmesini de istememektedir. Şikâyet gibi dursa da bu söylem aslında bu yalnızlık şairin keşfedilemeyen yanıdır aslında. Her şair aslında herkesten bencilce sakındığı bu yalnızlıktan beslenir.En iyi şiir de bu iflah olmaz marazî hissedişten doğar.

(…) üç noktayla başlaması ise ‘’ Senden öncesi var önemlisin ancak ben senle başlamıyorum’’ diyor şair. Küçük bir uyarı bu o meçhul sevgiliye.


İKİNCİ LAHİT

Şiirin ve şairin kalbinin attığı yer gelişme bölümü; aşka ve sevgiliye dair söylenmiş gibi duran ne var ki her dizesi şairin kendi içsel yolculuğunun kare kare fotoğrafı bu bölümde kendini gösteriyor. Oldukça bakir söyleyişlerle şairin ustalığını bir kez daha hissediyorsunuz dizelerin arasında.
‘’Geceye kilitledim seni
Cam bir bıçağın ilmiğinde
Yürüdüm yırtıldı ütopya
Durdum çatladı gece’’

Ne kadar duru bir söyleyiş. Canlı betimlemenin etkisinden kurtulamadan alttaki mısralarla sarsılıyorsunuz. İliklerine kadar işlemiş bir uzaklık yapışan ve bırakmayan.

‘’Pencerem gurbetti ağladım’’

Sevgili ve ulaşılamayan ne varsa –hayaller- hepsi o camın arkasında ‘’gurbet’’kelimesinin çifte anlamının yakıcılığı sarıyor okuyucunun gözlerini.

‘’Üç nokta koydum her şiirin sonuna
Her ağaca bir gökyüzü bağladım
Kabuğunu soyamadım sensizliğin’’

Ulaşılamazın, imkânsızın farkında olan şair bitsin istemiyor umudun sürmesi için üç noktalarla devam ediyor. Sığındığı şiir dünyasında olmazların olurlaşmasını derin bir tutsaklığın dökümünü yapıyor.

‘’Bir haçın gölgesine mühürledim yüzümü
Gece kuşları kanatsız ve kör
Isırılmış kanım-karbon monoksit
Balkonlarda rüzgârım ay tüneli
Bir öpüşlük oksit’’

Soğuk bir dünyanın gerçekleri gurbet ve yaşam nerden baksan Haç gölgesinde sürerken, soğuk kendini daha bir hissettiriyor, karanlık daha bir karanlık oluyor. Bildiğimiz kuşlar artık o eski kuşlar değil. Kanım çekiliyor damarlarımdan, azalıyorum sana ve hayata derken ay ve umuda kırpılan göz.
Şiirin finali burasıydı bence


ÜÇÜNCÜ LAHİT

Burada şair kendine vazgeçiyor artık başka bir hayat ‘’kadın’’ şiirin asıl kahramanı oluyor şairsel önsezileriyle kadını anlatıyor. Oldukça da başarılı kadını anlarken ve anlatırken.

Aslında bu bölüm başka bir şiir olabilirdi. Birinci ve ikinci bölümle uyumsuzluk gösteriyor keşke bu bölüm burada üçüncü bölüm olarak verilmeseydi. İkinci bölümle şiir tamamlansaydı. Şair bu zaafa düşmeseydi bunca başarılı anlatıma rağmen.

Kutlarım şairi /saygıyla

'Bir kadın en çok
Ne istemediğini bilir...'

İşte bütün olay bu... Bunun üzerine ne söylesem laf değil...

Sevgiler Sayın Yazarım.

siiri daglarimin zirvesine astim sairim...........

mükemmel üstü


sevgimle.

pencerem gurbetti
bir zamanlar
ve çok ağlardım
gece onikiyi vurunca saat
çanlar başlardı haykırmaya
uzun uzun

ve zangoç
bağırmayı bırakınca
ağlardım

pencerem gurbetti
orada bıraktım


bu sayfa şiir yüklü.hep yağsın.


...

.........
asırlar akar gider sensizliğin üstünden
öyle bir acıdr ki bu
bilenirsin ölüme doğru
kimse anlamaz seni
canına kıyarsın aşkın
cehenneme bismillah dersin...F.P
.....
dua ile şair yürek...

gök
çöktü
bir
ot
sapı
üstüne
bundandır
titremesi



tebrikler şair

bilir de söyler mi
çoğu kere söyler gibi yapar
ketumluğu tutar söylemez
bekler duvarın iki yanı acabalarla
ömürdür geçer


şiir çok güzel

saygı ve selamlar