Karanlık sakin gece, hilal bulutta saklı, Nöbettedir Mehmedim, yavuklusunda aklı, Dün geceden uykusuz, çok derinden uyur su, Uyumaz kahpe düşman, sinsice atmış pusu.
Mehmet tedirgin oldu, ayağa kalktı baktı, Sevdalı sinesine, kurşun acılar çaktı, Al kanlar yere aktı, gökte barut kokusu, Yine ocaklar söndü, yok mu Allah korkusu?
Ateşten gömlek giydi, Mehmedimin ocağı, On aylıktır Hasret kız, bilmez baba kucağı, Zafer nidası atar, çapulcular ordusu, Şehit ruhu olacak, fazlasıyla kâbusu.
Bayrak örtülü gelir, omuzda yeşil tabut, Garip babam ağlama, tabutun ucundan tut, Mehmet yirmi yaşında, narin ana kuzusu, Nasıl kıydınız ona, ödleklerin yontusu?
Yetmişinde babamın, doğrulur bükük beli, Kükrer! Vatan sağolsun, siler gözünden seli, Vatana feda olsun, tek yavrumun yavrusu, Erim şehit oldu der, Mehmedin yavuklusu.
Çaylak Umut Dünyası karalama şiir defteri Fatsa Aralık 2010
Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bayrak örtülü gelir, omuzda yeşil tabut, Garip babam ağlama, tabutun ucundan tut, Mehmet yirmi yaşında, narin ana kuzusu, Nasıl kıydınız ona, ödleklerin yontusu?
Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır.
Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler.
Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur !!!!
Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK 20 Ekim 1927
Şiir kanayan yaramıza parmak başmış.Kaç ocağa köz düşürüldü? kaç GUZU BABASIZ bırakıldı? Kaç ananın yüreğine yıldırım düştü, evlat acısyla?
Millet vekili olunup mecliste terör örgütü propagandası yapanlar hala hak derdinde iken verilecek en güze cevapta ATAMIZDANDIR.
Sonuna kadarda mirasımızın ardında dağ olmayada devam edeceğiz.
Kaleminize yüreğinize sağlık kalemkar dost.
hüzün şairi tarafından 12/17/2010 3:10:05 PM zamanında düzenlenmiştir.
Öncelikle kaçırmış olduğum bu şiiri okuma fırsatını bulmama vesile olan ve her zaman eğitici yorumlar yazan Saygıdeğer Afet hanım'a teşekkür etmek istiyorum izninizle.Güne gelen şiirler yerine böyle güzel ama kenarda kalmış şiirleri seçmesi de örnek bir davranış.(ki benim de bu neşter tartışmasında savunduğum bir konudur.Neden yeni isimlere yardımcı olmak varken seçilen şiirlere yönelinir?Amaç kendini göstermek midir)Sizi de eleştiriye karşı gösterdiğiniz olumlu tavrınız ve Gerek konu gerekse anlatım olarak beğendiğim şiiriniz için kutlarım dostum.Şiir yolunda yolunuz açık olsun.Selam ve Sevgimle.
şehidimin şehit olduğuna yanmam evlatlarımıza kıyanları beslediğimize yanarım onlarla aynı masada pazarlık yapıldığna yanarım onlara şehitlerimin kanıyla anlaşmalra imza atıldığına yanarım ruhları şad olsun kalemine sağlık yüreğine sağlık afet hanım
Sayın Çaylak kısa bir sürede çok fazla mesafe kat etti. Sayın Kırat'ın şiire verdiği yorum emeği dahi, şairin kumaşının iyi olduğunu gösterir. Can ablamın tüm eleştirilerine katılıyorum. (Tek sesle kafiye olmaz önermesi hariç. Zaten o da en azından böyle düşünenler için demiş. Aksi taktirde edebiyat literatüründen yarım kafiyeyi çıkarmak gerekirdi) Heceye ilgi duyan genç arkadaşlarımıza yorumları ile ışık tutan sizler gibi usta şairler oldukça hece hep ilerleyecektir. Şaire ve yorumcuya en içten teşekkürlerimle.
Estağfurullah efendim. Teveccühünüze çok çok teşekkür ederim. Benim sizin gibi ustalarkın yanında benim adım bile geçmez. Eksik olmayın efendim. Saygılarımla.
Estağfurullah efendim. Teveccühünüze çok çok teşekkür ederim. Benim sizin gibi ustalarkın yanında benim adım bile geçmez. Eksik olmayın efendim. Saygılarımla.
Türk devleti zorlu yıllardan geçti. Millî Mücadele yıllarından bu yana nice Kürtçü-şeriatçı ayaklanma ile baş etmek zorunda kaldı. Pek çoğu dış destekliydi. Bugün onların izinden gidenler de öyle.
Türkiye’de Dersim isyanı uzun yıllar için son oldu. Anacak yeni bir şeyler yapılması, Cumhuriyet rejimin başına yeni belâlar açılması gerekliydi! Nasıl olduysa, 1980’li yılların başında ülkemizin başına iki yeni devlet kuşu(!) konduruldu.
Türkiye’niniç ve dış düşmanları hiç bitmedi. Millî Mücadele yıllarından beri isyan eden, Mehmetçiği arkasından vuran, terör uygulayan hainlerin şimdi torunları, çocukları ve uzantıları işbaşında.
Yurtdışında diplomatımızı öldüren, İstanbul’da ve daha çok ilimizde bombalar patlatan, Ankara’da Esenboğa Hava Alanı’nı basan ASALA Ermeni terör örgütü ve PKK Kürtçü terör örgütü; ne rastlantıdır ki, aynı zamanlarda ortaya çıktı.
Ülkemizin düşmanları bizi kullanmak istiyor. Bu çığırtkanların, hainlerin, soysuzların tezgâhına düşmeyelim diyerek şiire dönüyorum… __________________ Karanlık sakin gece, hilal bulutta saklı, Nöbettedir Mehmedim, yavuklusunda aklı, Dün geceden uykusuz, çok derinden uyur su, Uyumaz kahpe düşman, sinsice atmış pusu.
Arkadaş şiirine tasvirle başlamış, 7+7lik hece ve durakla dörtlük gibi görünmesine rağmen beyitler halinde yazılmış bir şiir. Saklı ve aklı tunç kafiye de denilen zengin kafiyeli pusu ve su tam kafiyeli. Bu dörtlükte herhangi bir sorun yok. Başlangıç olarak güzeldi.
Mehmet tedirgin oldu, ayağa kalktı baktı, Sevdalı sinesinde, birden şimşekler çaktı, Al kanlar yere aktı, hava barut kokusu, Yine ocaklar söndü, yok mu Allah korkusu?
Sevdalı sinesinde şimşekler çakmak diye kullanmış mısrasını, ancak şimşek gözlerde çakar “gözünde şimşek çaktı” bilinen bir deyimdir. Ses ve ahenk olarak sevdalı sinesi çok yakışmasına rağmen doğru bir anlatım olmamış. Kartal bakışlarında, veya gözleri kullanacağı herhangi bir tamlamayla daha uygun olacağını düşnüyorum.
Al kanlar yere aktı, hava barut kokusu, Sesli okunduğu zaman alkanlar yere aktı, hava; barut kokusu şeklinde hava dan sonra durarak okunuyor, durağı zora soka bir durum yaratıyor. Çünkü havanın halini açıklama var burada. Hava yerine aynı anlamda kullanılabilecek gökte kelimesi bu sorunu ortadan kaldıracaktır.
Teknik açıdan yine kusursuz bir dörtlük olmuş.
Ateşten gömlek giydi, Mehmedimin ocağı, On aylık Hasret kız, bilmez baba kucağı, Zafer nidası atar, maşalar çapulcusu, Kıymetsiz el kiridir, sermaye orospusu.
Ateşten gömlek giydi, Mehmedimin ocağı, On aylık Hasret kız//, bilmez baba kucağı, 6+7 İkinci mısrada harf noksanı var, büyük ihtimalle yanlışlıkla yazılmış, kızı olabilirdi. Ancak o zaman da alttaki mısra ile bir uyumsuzluk meydana getirecekti. İkinci beyit kafiye açısından hatalı. Sadece”su” redifi kullanılmış. Üstelik kendi görüşümdür; küfürlü kelimeleri şiire yakıştıramıyorum. Üstelik sadece kadına yönelik bu hakaret içeren kelime bence hiç olmamış. Zaten sermaye olarak adına“o” sıfatı takılan kadınlar için kullanılır. Her ikisi bir arada uygun değildir. Tamamen değişmesi gereken bir beyittir.
Bayrak örtülü gelir, omuzda yeşil tabut, Garip babam ağlama, tabutun ucundan tut, Mehmet yirmi yaşında, narin ana kuzusu, Nasıl kıydınız ona, ödleklerin yontusu?
İlk beyit güzel, şehidin gelişini tasvir etmekte. İkinci beyitte yine kafiye hatası var. Kuzu ve yontu kafiyeli değil, en azından tek sesli harften kafiye olmaz diyenler için. Sadece redif ve ses benzerliğinden söz edilebilir. Anladığımız kadarıyla şehidimiz henüz 20 yaşında, o zaman daha önce söz ettiğim kız onun kızı olabilir mi? Erken evlendiğini kabul etsek olabilir diyebiliriz. Bu dörtlüğün ikici beyiti değişmeli.
Yetmişinde babamın, doğrulur bükük beli, Kükrer! Vatan sağolsun, siler gözünden seli, Vatana feda olsun, tek yavrumun yavrusu, Erim şehit oldu der, Mehmedin yavuklusu.
İlk beyitte oğlunu vatan uğruna şehit olduğunu gören babanın gururlu hali anlatılmakta. Yüreği yansa da “Vatan sağolsun” diyebilecek kadar güçlü bir baba var. Teknik sorunu olmayan bir bölümdü. İkinci beyitte devam eder, yavrumun yavrusu da vatana feda olsun der. Ancak tek yavrumun yavrusu mu, yavrumun tek yavrusu mu daha uygun olurdu? Ancak yukarıda kız çocuğundan bahsedilmiş, erkek olsaydı bu şekilde düşünebilirdik. 70 yaşlarında bir babanın 20 yaşında bir oğlu varsa başka çocuğu olmaması çok görülen bir şey olmasa da imkansız da değildir, kabul edilebilir. Son dize ortalığı tamamen karıştırıyor. Üstte anlatılanlardan anladığımıza göre 20 yaşında askere giden bu genç evli ve 10 aylık da bir kızı var. Ancak babası bir yavukludan bahseder. Yavuklu halk arasında birbirini seven gençler için kullanırlar, bazen sözlü ve nişanlılar için de kullanılır. En azından bir buçuk yıllık evli eşler için yavuklu kelimesi kullanılmaz. Kafiye olarak da hatalı olan bubeyitin değişmesi gerekir. Eş kelimesini hatılatacak bir kelime kullanılmalıydı.
Genel olarak bu tür şiirleri sevdiğim için, hemen her ailede olduğu gibi yakınlarından birisini şehit vermiş bir anne olduğum için dikkatimi çekti bu çalışma. Çok az gayretle düzeltilebilecek bir şiirdi, bu sefer öneri sunmayacağım, şairin gayretini görmek istiyorum, gerekirse daha sonra müdahele ederim.
güne gelmiş, ya da gelebilecek kadar başarılı şiirlere eleştiri yapılamasını yeterli bulmuyorum. şiire heves edenleri de yönlendirmenin iyi olacağı düşüncesiyle inceleyeceğim şiirleri seçiyorum. bazı kelimeleri değiştirmişsiniz ancak kafiyeler hala hatalı, sadece redif var, halbuki ben özellikle kafiyelere dikkat çekmiştim. yavuklu meselesine gelince haklı olabilirsiniz zaten çok da önemli değildi. bence biraz daha çalışın ve kafiyeleri düzeltin.
Zafer nidası atar, maşalar çapulcusu Şehit ruhu olacak, fazlasıyla kâbusu. Yerine Zafer nidası atar dinlemez susu pusu Şehit ruhu olacak, fazlasıyla kâbusu.
Mehmet yirmi yaşında, narin ana kuzusu, Nasıl kıydınız ona, ödleklerin yontusu Yerine Mehmet yirmi yaşında narin ana kuzusu Nasıl kıydınız ona diner mi can sızısı?
Vatana feda olsun, tek yavrumun yavrusu, Erim şehit oldu der, Mehmedin yavuklusu. yerine Feda ederim yurda yavrumun evladını Erim şehit oldu der Mehmet’imin kadını.
Gibi yeni denemelerde bulunabilirsin. Amaç anlamı kaybetmeden kafiyeyi de doğru biçimde uygulamaktır. Zafer nidası atar, maşalar çapulcusu Şehit ruhu olacak, fazlasıyla kâbusu. Yerine Zafer nidası atar dinlemez susu pusu Şehit ruhu olacak, fazlasıyla kâbusu.
Mehmet yirmi yaşında, narin ana kuzusu, Nasıl kıydınız ona, ödleklerin yontusu Yerine Mehmet yirmi yaşında narin ana kuzusu Nasıl kıydınız ona diner mi can sızısı?
Vatana feda olsun, tek yavrumun yavrusu, Erim şehit oldu der, Mehmedin yavuklusu. yerine Feda ederim yurda yavrumun evladını Erim şehit oldu der Mehmet’imin kadını.
Gibi yeni denemelerde bulunabilirsin. Amaç anlamı kaybetmeden kafiyeyi de doğru biçimde uygulamaktır.
Saygıdeğer ustam Afet Hanım. Öncelikle sayfama yaptığınız bu öğretici ve onurlu ziyaretiniz beni ziyadesiyle memnun etti. Değil siz ve sizin gibi ustalar tarafından kulağımın çekilmesi hırpalanmakdan dahi gocunmam. Yeter ki siz ve sizin gibi değerli ustalarım benim gibi çaylağa yol göstersin.
Nasihatlarınızı ve uyarılarınızı dikkate alarak gerekli düzeltmeleri yaptığımı sanıyorum. O kadar uğraşmama rağmen kendimi küfür ederken buldum. Çoğunu da çıkardım. Bu en hafif olanıydı. O yüzden de dokunmadım.
Ama Uyarınızı okuyup salim kafayla düşününce, kendimi fazlasıyla da sizi haklı bulurak düzelttim.
Yavukluya gelince; yavuklu her yörede genelde evlenmemiş, birbirini seven kişiler için de söylense, benim yöremde aynı zamanda eş anlamına gelmektedir. Hele hele tek oğlu olan babalar, oğullarını askere göndermeden hemen evlendirirler. Gerekçesi de şu dur. Başına bir iş gelirse en azından evladıyla avunuruz. Çoğu zaman da bu en kötü düşünce vuku bulur. İşte böyle bir durumda yeni evlenmiş sayılan 5 yada 6 aylık bir beraberlikten sonra askere giden delikanlının geride kalan karısı yavuklusu değil de nedir? Çocuğunu göremeden şehit düşen, 14 aylık evliyken dul kalan kadınları saymakla bitiremem. Bu düşünceyle yazılmış olan bir yavukludur. Yoksa dediklerinize tamamen katılıyorum.
Sonuç ve istek olarak benim siz ve sizin gibi değerli ustalarımın devamlı sayfamı ziyaret etmesi ve daimi olarak hatalarımdan dolayı kulağımı çekmesi. Kaleminizi sayfamdan eksik etmeyiniz efendim. Saygılarımla.
güne gelmiş, ya da gelebilecek kadar başarılı şiirlere eleştiri yapılamasını yeterli bulmuyorum. şiire heves edenleri de yönlendirmenin iyi olacağı düşüncesiyle inceleyeceğim şiirleri seçiyorum. bazı kelimeleri değiştirmişsiniz ancak kafiyeler hala hatalı, sadece redif var, halbuki ben özellikle kafiyelere dikkat çekmiştim. yavuklu meselesine gelince haklı olabilirsiniz zaten çok da önemli değildi. bence biraz daha çalışın ve kafiyeleri düzeltin.
Zafer nidası atar, maşalar çapulcusu Şehit ruhu olacak, fazlasıyla kâbusu. Yerine Zafer nidası atar dinlemez susu pusu Şehit ruhu olacak, fazlasıyla kâbusu.
Mehmet yirmi yaşında, narin ana kuzusu, Nasıl kıydınız ona, ödleklerin yontusu Yerine Mehmet yirmi yaşında narin ana kuzusu Nasıl kıydınız ona diner mi can sızısı?
Vatana feda olsun, tek yavrumun yavrusu, Erim şehit oldu der, Mehmedin yavuklusu. yerine Feda ederim yurda yavrumun evladını Erim şehit oldu der Mehmet’imin kadını.
Gibi yeni denemelerde bulunabilirsin. Amaç anlamı kaybetmeden kafiyeyi de doğru biçimde uygulamaktır. Zafer nidası atar, maşalar çapulcusu Şehit ruhu olacak, fazlasıyla kâbusu. Yerine Zafer nidası atar dinlemez susu pusu Şehit ruhu olacak, fazlasıyla kâbusu.
Mehmet yirmi yaşında, narin ana kuzusu, Nasıl kıydınız ona, ödleklerin yontusu Yerine Mehmet yirmi yaşında narin ana kuzusu Nasıl kıydınız ona diner mi can sızısı?
Vatana feda olsun, tek yavrumun yavrusu, Erim şehit oldu der, Mehmedin yavuklusu. yerine Feda ederim yurda yavrumun evladını Erim şehit oldu der Mehmet’imin kadını.
Gibi yeni denemelerde bulunabilirsin. Amaç anlamı kaybetmeden kafiyeyi de doğru biçimde uygulamaktır.
Saygıdeğer ustam Afet Hanım. Öncelikle sayfama yaptığınız bu öğretici ve onurlu ziyaretiniz beni ziyadesiyle memnun etti. Değil siz ve sizin gibi ustalar tarafından kulağımın çekilmesi hırpalanmakdan dahi gocunmam. Yeter ki siz ve sizin gibi değerli ustalarım benim gibi çaylağa yol göstersin.
Nasihatlarınızı ve uyarılarınızı dikkate alarak gerekli düzeltmeleri yaptığımı sanıyorum. O kadar uğraşmama rağmen kendimi küfür ederken buldum. Çoğunu da çıkardım. Bu en hafif olanıydı. O yüzden de dokunmadım.
Ama Uyarınızı okuyup salim kafayla düşününce, kendimi fazlasıyla da sizi haklı bulurak düzelttim.
Yavukluya gelince; yavuklu her yörede genelde evlenmemiş, birbirini seven kişiler için de söylense, benim yöremde aynı zamanda eş anlamına gelmektedir. Hele hele tek oğlu olan babalar, oğullarını askere göndermeden hemen evlendirirler. Gerekçesi de şu dur. Başına bir iş gelirse en azından evladıyla avunuruz. Çoğu zaman da bu en kötü düşünce vuku bulur. İşte böyle bir durumda yeni evlenmiş sayılan 5 yada 6 aylık bir beraberlikten sonra askere giden delikanlının geride kalan karısı yavuklusu değil de nedir? Çocuğunu göremeden şehit düşen, 14 aylık evliyken dul kalan kadınları saymakla bitiremem. Bu düşünceyle yazılmış olan bir yavukludur. Yoksa dediklerinize tamamen katılıyorum.
Sonuç ve istek olarak benim siz ve sizin gibi değerli ustalarımın devamlı sayfamı ziyaret etmesi ve daimi olarak hatalarımdan dolayı kulağımı çekmesi. Kaleminizi sayfamdan eksik etmeyiniz efendim. Saygılarımla.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.