Kaygılı kederli geceye doğru.
Susmuş yürüyorum yolum karanlık
Umrum dağlar gibi yarın umutsuz,
Gülmez asık yüzüm bir hayli mutsuz,
Solgun dudağımda cılız bir ıslık.
Havada sam yeli bir hayli ılık.
Zihnimde sorular oldukça sırlı,
Sorularım yalın sorular hırslı,
Duramaz yerinde eder tahakküm
Çıkamaz dehlizden zindanda mahkum
Atılmış kuytuya hem aç hem susuz,
Çırıl çıplak titrer sırtı paltosuz,
Duvara yaslanmış sırtının yanı,
Bekliyor gelecek doğru zamanı.

Sonra sorularım hafif inledi,
O kısılmış sesi alem dinledi.
Heyhat unutuldu olmamış gibi
Sanki yaşanmamış kötü düş gibi
Böyle geldi geçti millet alışık,
Bazen yanıverdi cılız bir ışık,
Olmaz umut gibi siyah sarımsı
Gecenin içinde sokak lambası
Diğerleri sönmüş bir onda huzme
Bezenmiş binaya dönmüş gündüze,
Korunaklı sağlam geniş avlusu,
Bina değil sanki saray yavrusu,
Şahane kapısı gövdesi çok şık
Bina sakininde altın bir kaşık.

Bina ve sakinin geniş çevresi,
Asık suratlıdır gülmez çehresi,
Üşümez hiç sırtı muhkem abası,
Yanında duruyor şimşir sopası.
Saklamıyor artık her şey aleni
Vurup deviriyor karşı geleni
Yaktı yıktı geçti sağı ve solu
Karşı gelemiyor bir Allah kulu,
Aleme bakarsan zalime mecnun,
Sızlanıyor fakat halinden memnun.
Ancak son tiyatro denecek perde,
Merhem olamıyor vaatler derde,
İş as koza kaldı karıldı kartlar,
Değişir mi bilmem oyunda şartlar?



Çaylak
Umut Dünyası Karalama Şiir Defteri
Ankara - Kasım 2021