24
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1950
Okunma
…………………………………………………………………………………………..
Gönül Geç Olmaz Hevâdan
Gönül geç olmaz hevâdan
Gel gurbete gidek gönül
Uçur kuşu bu yuvadan
Gel gurbete gidek gönül
Kıyalım baş ile cana
Yaşımız boyanıp kana
Dert oduna yana yana
Gel gurbete gidek gönül
Ahd ile peyman güdersin
Taştan oğuyu yudarsın
Bir vefasızı n’idersin
Gel gurbete gidek gönül
Yüreğime dokundu ok
Derdim öküş mihnetim çok
Bizi burada esirger yok
Gel gurbete gidek gönül
Doyunca gördüm firkati
Halim yaman derdim katı
Çekemezdim bu mihneti
Gel gurbete gidek gönül
Gel bulalım doğru yolu
Bir pire diyelim bel:
Burada n’eylersin Usûlî
Gel gurbete gidek gönül
USULİ
İsmail Özmen, Alevî – Bektaşî Şiirleri Antolojisi, 2. Cilt, Ankara 1995, s. 382
…………………..
USULİ
…………………..
Asıl adı ve ailesiyle ilgili bilgi yoktur. Öğrenimini, şimdiki Yunanistan sınırları içinde kalan Vardar Yenice’de tamamladıktan sonra tasavvufa ilgi duydu. Mısır’a gidip İbrahim Gülşeni’ye bağlandı. 1533’te şeyhinin ölümü üzerine memleketine dönüp inzivaya çekildi ve mensubu olduğu tarikatı yaymaya çalıştı. Bu arada akıncı beylerinden Evrenosoğlu Abdi Bey’in yakınlığını gördü ve onun musahipliğini yaptı. Ölüm tarihini bazı kaynaklar, 1534 olarak verirler. Mezarı, Vardar Yenice’dedir.
Yaşadığı yüzyılın önemli şairlerinden sayılan Usûlî, tasavvufî aşkı ön plana çıkaran şiirlerinde Nesimî’den etkilenmiş, hece vezniyle yazdığı gazellerde Yunus Emre’yi örnek almıştır. Bilinen tek yapıtı Dîvan’ıdır. Hadisler, Hz. Ali’nin sözleri ve iki uzun mesnevînin yer aldığı eserin yazma nüshalarından ikisi Millet Kütüphanesi ve Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi’ndedir. İlk olarak Mustafa İsen tarafından 1988’de “Usulî-Hayatı, Sanatı ve Dîvanı” adıyla yayımlanmış, ikinci basımı ise “Usulî Dîvanı” adıyla 1990’da, Akçağ Yayınevi tarafından gerçekleştirilmiştir. Şiirleri genellikle Dîvan şiiri tarzında olduğu için dîvan şairi de sayılabilir. Bu arada hece vezni ile yazılmış şiirleri de vardır. Dîvanında Nesimî havası açıkça görülür. Heceyle olan şiirlerinde ise içli bir Yunus Emre havası vardır. Ama bu şiirler tasavvufî olmaktan uzaktır. Bunlarda Karacaoğlan’ın güzel üslubunu andıran dil ustalığı göze çarpar.
Melek Hışıl’dan alıntı
......................................................................................................
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-38-)(-)(-)(
Bir güzele sevdalandın
Söyler misin nidek gönül
Vardın ataşa dolandın
Bilmem nasıl edek gönül
Gelmiş iken sözün yeri
Dönemezsin artık geri
Sevda denen bu iksiri
Bilmem nasıl tadak gönül
Savruldum aşkın yelinden
Kaçılmıyor meşk selinden
Kara sevdanın elinden
Bilmem nire gidek gönül
Buyrulmadık haltı yerken
Sanmayasın vakit erken
Seviyorum seni derken
Tutma beni yedek gönül
Dediler senin neyine
Sen köylüsün git köyüne
Getirdin beni oyuna
Çok zokalar yedik gönül
Gerçeğinden ve düşünden
Yanlış bu sevda başından
Gitme vefasız peşinden
Bunu sana dedik gönül
Hep de beni yakıyorsun
Garip garip şakıyorsun
Bildiğini okuyorsun
Hep çaldığın düdük gönül
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (15)