28
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2510
Okunma
..........................................................................................................
Yücelerden Döndüreyim
Yücelerden döndüreyim
Alçaklara gönül seni
Alçaklardan alçaklara
İndireyim gönül seni
Ayırayım halktan seni
Şöyle hak edeyim teni
Ayaklar altına yani
Bırakayım gönül seni
Nice kaçarsın yabana
Aşk gemin urayım sana
Sürüp ol maşuktan yana
Hem çalayım gönül seni
Başım gurbete urayım
Benlik defterin düreyim
Alnım yazısın göreyim
Uydurayım gönül seni
Başımın terkin urayım
Canımı yolda koyayım
Ne kim olursa olayım
Komayayım gönül seni
Yürüyeyim yane yane
Aşk odun urayım cane
Bakmıyayım masivaye
Göçüreyim gönül seni
Koyayım namusu arı
Talep edeyim o yarı
Dün gün çektireyim zarı
Ağlatayım gönül seni
Dost gamın alayım başa
Yürüyeyim kalka düşe
Vasfı dile gelmez işe
Uğratayım gönül seni
Sığınayım ol Mevlaya
Yüz süreyim ol alaya
Abdurrahim-i Tirsi’ye
Uydurayım gönül seni
Abdurrahim Tirsi
ABDURRAHİM TIRSİ
İznik, Tirse’de doğdu. Doğum tarihi belli değildir. 1512 (H. 912)de İznik’te vefat etti. Babası Bayezid Fakih, İsfendiyaroğulları’ndan olup, Bolu’ya yerleşmiştir.
Abdürrahim Tırsi, Kadiri tarikatında yetişmiş bir rehber olup, hocası evliyanın meşhurlarından Eşrefoğlu Rumi’dir. Köylerinin imamı iken İznik’e Eşrefoğlu Rumi’nin sohbetlerine de giden Bayezid Fakih, oğlu Abdürrahim Tırsi’yi de beraberinde götürürdü. Abdürrahim Tırsi, Eşrefoğlu Rumi’yi görünce onu çok sevip sohbetlerinden hiç ayrılmak istememiştir. Rivayete göre zaman zaman köyünden kaçıp onun sohbetine gitmiştir. Bu durum üzerine Eşrefoğlu Rumi; "Bu çocuğu bize veriniz, onu talim ve terbiye edelim." deyince, babası razı oldu. Böylece onu Eşrefoğlu Rumi büyütüp yetiştirdi. Rivayet edildiğine göre ona; "Sen ana rahmine düşeliden beri seni terbiye ederim, bu diyara gelmekten maksadım ancak sensin." demiştir.
Eşrefoğlu Rumi’nin vefatından sonra onun yerine geçen Abdürrahim Tırsi, hocasının manevi işareti üzerine, kızı Züleyha Hatun ile evlendi. Vefatına kadar İznik’te kalıp halkı irşad ile meşgul oldu. Vefatından sonra yerine oğlu Pir Hamdi Efendi geçti.
Abdürrahim Tırsi, Yunus Emre ve Eşrefoğlu Rumi’nin şiir söyleyiş tarzlarına benzer hece vezninde sade bir dille şiirler yazmıştır. Bu şiirlerinden bir kısmı ilahi olarak Kadiri dergahlarında okunmuştur. Bir Divan’ının olduğu da zikredilmektedir.
…………………………………………………………………………………………..
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-35-)(-)(-)(
Yükseklerden in aşağı
Gezdireyim gönül seni
Aşağıdan da aşağı
Bezdireyim gönül seni
Meylin mücevher altına
Bak şu yediğin haltına
Serip ayaklar altına
Ezdireyim gönül seni
Bilmiyorsun uzakları
Kaydırırlar kızakları
Hileleri,tuzakları
Sezdireyim gönül seni
Yüreğinde olmasın kir
Düşman sana gurur kibir
Acıları çekip bir bir
Dizdireyim gönül seni
Yarın için aldırmayıp
Geçen her an günün kayıp
İstediğini almayıp
Kızdırayım gönül seni
Şu dumanlı dağım gibi
Sol yanımla sağım gibi
Zikr eyleyen düğüm gibi
Çözdüreyim gönül seni
Her belaya göğüs gerip
Gururumu yere serip
Sanmayasın izin verip
Azdırayım gönül seni
Dokunmadan hava suya
Bellim/olur gönül bu ya
Örnek bir sevdadır diye
Yazdırayım gönül seni
Dua ile yarınlarda
Ağır bassın oranlarda
Lüzumsuzum derinlerde
Kazdırayım gönül seni
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (13)