6
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1216
Okunma

Ben monoloğun cılız sesinden gelen lâl-i reyhan
Perdelere yüz sürdüm
Bütün replikler dilimde ıslandı.
Karmaşaya küsen dublör ölürken
Yalnızlığımla birlikte kefene sarıldı.
...
Rejisör, geri kalanını benim payıma not düş
Rol gereği büyüttüğüm mutlulukları
Ve her perde açılışında
İçimi kıyan bu burukluğun hüznünü sen yaz.
Suflör!
Sen de dokun yalnızlığın piç kokan ayıbına
Lâl olmasın dilin, oyuna ters düşen ilk kayıpta sen ol.
Bu kez kısa olmasın oyun
Tıpkı hayatın acımasızlığı gibi uzasın
Ağlamakla gülmek arasına sıkışmış
Ucuz bir yosma tadında tokuşsun kelimeler.
Trajikomik günün hatta dünün ve yarının sancısıdır umut
Yoklukla terbiye edilip
Birkaç ayyaş adamın önüne sunulur.
Perde açılınca aç martılar gibi saldırır yokluğun üstüne
Oysa ruh çoktan teslim edilmiştir sahnenin içine.
...
Daha kaçıncı sancının kucağında büyütülüp yeniden açılır perde
Bilmiyorum.