sensiz yakalandığım
ölüm ölüm değil
yağmur yağmur

sana değsin yağmur
yunsun damlaları yüzün
bulanık ama turuncu suretinde
açığa çıksın özlemlerim tensel

ve
uzak umutlar işlerse içime
bil seni öptükçe azalır günahlarım
hiçbir hakkın kalmasın üzerimde

kentler başıboş
ben seninle doluyum
pazar sabahları senin için beklerim
inatçı güzellikleriyle yalnızlık parklarını
ihtiyar çınarların asırlık valsleriyle
oturur yüreğimin orta yerine
güncel duygusallığı kumruların

gel istersen
bak
bugün hava açık
elbet tutunacak bir dal düşer bize de
bu keder ikliminden
koklaşacak bir yaşam kavgası
hoşgörülü bir pencere önü çiçeği

gel ki
gururunun fay kırıkları kırmasın kanatlarını
ve de
iç yüzünü anlamadan inatlaşma hiçbir siyahla
senin için benim beyazın tek varlık nedeni
anla seyyah kılıklı bir cüz’üm aklını karıştıran
kuşların göç bahanesiyle

al ve oku
aç kalp sandığımı
içinde bulduğun seni sevme yöntemlerimi
elinden bırakma
ben senin deniz sevginim
hiçbir günü birbirine benzemeyen


Kağan İşçen