28
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2436
Okunma
…………………………………………………………………………………………………
DEDECAN
Tarih binüçyüz ondört’tü bir vakit
Vardım gurbeti diyara Dedecan.
Felek vurdu ayağına götürdü
Çıldır’dadır ser Suhara Dedecan.
Vardım Suharaya azmi geharlı
Dört yanı müzeyyen resmi şeherli
Bir ejderha gördüm zehmi zeherli
Vurdu yüreğime yara Dedecan
Yüreğin ki yandı ciğerim pişti,
Sohbete başladı aklım da şaştı.
Ele bildim derya ummandı coştu,
Tacüp kaldım bu hünere Dedecan
Ele hüner olmaz hünkar beyinde,
Açıp bayrağını sancak öğünde,
Beşyüz pençe gördüm en küçüğünde,
Mansur dek çektiler dara Dedecan.
Dar’aki çektiler halime baktı.
O nece mühürdü kaddimi yaktı.
Olunca metahım harice çıktı,
Giyindim eğnime kara Dedecan.
Kara ki giyindim düştüm amana.
Keşke gideydim Hind’e Yemen’e.
Bir serçe neylesin murg-u Semen’e
Yel dokundu şem fenere Dedecan.
Alıştı fenerim böyle yanarım,
Gittiğime pişman oldum dönerim.
Kendi vatanımda öksüz sanarım,
Olmadı kimseden çare Dedecan.
Çare ki olmadı derdime billah,
Böyle Aşıklara etmez eyvallah.
Zülali’ye yardım eyledi Allah,
Düşürmedi imtihana Dedecan.
AŞIK ZÜLALİ(Yusuf KÖKTEN)
AŞIK ZÜLALİ (Yusuf KÖKTEN)
Aşık Zülali Kars ilimizin Posof ilçesinin Suskap köyünde bugünkü adı (Aşık Zülali Köyü) 1873 yılında doğdu.
Üstün yetenekli bir aşık olan Zülali çocukluk yaşlarından itibaren aşıklık geleneğinin bütün gereklerini başarıyla yerine getirdi. Bu konuda bilgisini. görgüsünü geliştirdi. Aşık Zülali aynı zamanda badeli aşıklardandır. Kars ’ta ve çevrede usta aşıklardan usul, erkan, yol belledi. İlk ustası Aşık Abbas’dı. Aşık Şenlik, Aşık Sümmani gibi zamanın en usta iki aşığıyla görüştü, onlardan nasibini aldı ve mutluluğa erişti.
Aşık Zülali, halk edebiyatının aşıklık geleneğinin bütün dallarında üstün örnekler verdi. Sözü kadar sazı da güçlüdür. Aşık Zülali, doğuda kısa zamanda büyük bir üne kavuştu. İstanbul’da o tarihlerde halk şairleri, sazlarıyla, sözleriyle büyük kahvelerde, köşklerde ilgiyle dinleniyor, teşvik ve takdir ediliyordu. Zülali İstanbul’da sanatını başarıyla sürdürdü, hem de medreseye devam etti. Sonra tekrar Kars’a döndü.
Gel zaman, git zaman yine gurbetin yolunu tuttu. Afyon, Emirdağ derken, sonunda Eskişehir’in Çifteler ilçesini mesken tuttu. Sazlı, sözlü bir dünyada 1956 yılının 18 Aralıkta Allah’ın rahmetine kavuştu.
……………………………………………………………………………………………………………………..
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-(-23-)(-)(-)(
Zülali’m bir asr’ı, devirdi zaman
Gurbet bile yakın oldu Dede can
Tek yürek tek yumruk idik bir zaman
Bilemedim bize n/oldu Dede can
Ay yıldızın şavkı burca vurunca
Mehmet’im nöbette öyle durunca
Türküm diye bir bağıran görünce
Her zaman gözlerim doldu Dede can
Atadan yadigar şeref şanlarda
Savaşta barışta o hep önlerde
Al yıldızlı bayrak özgür gönlerde
Bizlerinde yüzü güldü Dede can
Birileri başa çorap örüyor
Bölücü yollara tuzak kuruyor
Şehit olsan bile neye yarıyor
Bilsen ne yiğitler öldü Dede can
Yapılan rezalet boydan aşıyor
Biri yaraları fena kaşıyor
Dayanamaz olduk sabır taşıyor
Bu çile Millete zül’dü Dede can
Kökünden dem vurup nifak ektiler
Bin yıllık kardeşi düşman ettiler
Kalleşçe saldırtıp çok kan döktüler
Ne hatır ne gönül kaldı Dede can
Lüzumsuz diyor ki Hâkk’tan isterim
Şüphesiz her şeye o Hakk’tır kerim
Vatana fedadır bu canım,serim
Hafif tebessümle güldü Dede can
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
……………………………………………………………………………………………………………………………….
5.0
100% (18)