27
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1908
Okunma

Sensizliğin çıplak uğultusu var kulaklarımda
Yokluğunda bir gemi yaptım kağıt parçalarımdan
Bir nehir kenarına salmak vardıya seninle
Şimdi ben nehirlerimi gözlerimin içine akıttım
Sen yoksun diye ...
Gözlerimin içindeki kum saatini durdurdum
Sensizliğin verdiği acıyla.
Bir kasırga çıkarsa yüreğimin izbe köşelerinde
Bir fırtına koparsa,yağmur yağarsa,
Sağnak sağnak düşerim avuçlarından
../ köz olmuş sol yanım , belki bu fırtına söner gecelerimde
Gölge gibi etrafında dolanıyordun yıldızların
İzliyordum seni sensizliğin uğultusunda
Zehrimi akıtmak istiyordum öfkemi kusmak
Kanı kurumuş damarlarımdan
Sensizliğin ızdırabı dolup boşalırken ellerimde
Şerefe kalkan kadehlerde parçalandım
Zehrini akıttım bedenime damla damla
Katran karası düşlerimle boğuldum
Yüreğin hiç sızladımı?
Bir seni atamadım içimden bir de öfkemi
Sensizliği kabullenemedim
Geceye damgasını vuran ay ışığını sevdim uzaktan
Tek başına bir yıldızım vardı ağlamıştı hasretinden
Bekledim ay ışığında gölgelenen derin sularda seni
Ürkek bakışlarımı izledim
kırık parçalanmış aynalarda
her parçasında farklı bir yanımı görüyor ağlıyordum
gecelerime konuk ediyordum seni her defasında
sus pus olup izliyordum çaresizliğimi
Oysa ki
kor olan gönlümün ateşinde bitirmek istiyordum seni
Çaresizliğime pay biçen gözlerini
Ar duyduğum bedenimdeki seni evet seni
Sensizliğimin içine kor olarak bırakmak istiyordum
Şimdi usulca bırakıyorum korlarımın içine seni
Şehrinden caddelerinden çekilip gitmek düştü yüreğime
Ne kadar çok dağılmışın sokaklarıma
Viraneler tünemiş yalnızlığıma
Yıkıntılarımı gördüğünde yıkıntıların olsun
.../Ve sensizliğe gidiyorum kağıttan yaptığım bir sandalla ...
Aynil oğuzkurt
5.0
100% (22)