7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1682
Okunma

senden korkuyor olsaydım
kılıç kuşanırdım yağmur değil
topla çığlıklarını ve git artık yorganımdan
saati de it elinin tersiyle
zaman bir süre durmalı
yoksa gidişin niye
’sana
uğultular bırakıyorum’ de unutmadan
bilirsin
aniden duyarsam korkarım / hiç görmemişliğin pişkinliğinden otlanıp
de ki, hazırlıklara başlayayım
kulaklarımı bundan böyle ayak seslerine
gidişine ve yanılıp, olur da hani dönersin diye / gelişine
şimdiden tıkayayım
yolun uzun
azığına bir parça sen koydum giderken, atıştırırsın
bana getirdiğin, yoğurup pişirdiğim şu içimde
bir kaç satır
yarısı benim diye utana sıkıla istediğin
hani,
ceketini de unutma çıkarken
dışarısı epey soğudu
yağmur şimdiden koynumda
uyudu
bile,
güle güle...
5.0
100% (5)