Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
ASIKLUZUMSUZ
ASIKLUZUMSUZ

)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-(-17-)(-)(-)(

Yorum

)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-(-17-)(-)(-)(

( 16 kişi )

22

Yorum

1

Beğeni

5,0

Puan

1708

Okunma

)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-(-17-)(-)(-)(

....................................................................................................

ÖĞMÜŞDE YARATMIŞ KENDİ NURUNDAN

Öğmüş te yaratmış kendi nurundan
Padişah eylemiş ilin üstüne
Cemalini gördüm salâvat verdim
Çıkılar sokunmuş serin üstüne

Vallahi kur’ân’dır senin sözlerin
Yâsin-i şerife benzer yüzlerin
İnnâfetahnâ sûresi gözlerin
Vedduha inmiştir dilin üstüne

Kaşların üstüne benler düzülür
İkrarından dönen Hak’tan üzülür
Ak göğüsün üstüne Tebbet yazılur
Veşşemsi inmiştir kolun üstüne

Alnımıza yazıldı böyle yazı
Hak içün kılarız biz de niyazı
Âyetelkürsile güzel ihlâsı
Okudum giderim yolun üstüne

Teslim Abdal eder Şemsin çırası
Errehmandır iki kaşın arası
Güzel Bismillâhla Elham sûresi
Elif lâm mîm inmiş hattın üstüne
.....................
TESLİM ABDAL
......................

Teslim Abdal kimdir sorusunu yanıtlamak zor. Çünkü karşımıza dört ayrı yerde ayrı
ayrı zamanlarda yaşamış dört Teslim Abdal çıkarılıyor.
Bunlar:
1) Teslim Abdal, Onyedinci yüzyılda yaşamış. Asıl adı Mehmed olan, Sultan Dördüncü Murad döneminin bir Bektaşi ulusu. Yeniçeri ocağının Halife Babası, yani Büyük Baba Efendisi. Bağdat seferine katıldığı öne sürülüyor. Bu Teslim Abdal’ın:

"Teslim Dede Teslim Baba
Ey kahraman Türk Milleti"

başlığıyla başlayan bir Mehter marşına konu olduğu iddia ediliyor. Teslim Abdal’ın yurdumuzun üç yerinde türbesi bulunmaktadır. Birincisi Trakya’da Keşan’a bağlı Teslim Abdal köyünde. İkincisi Denizli dolaylarında, üçüncü türbesi ise, Çorum’un Teslim köyünde.
2) Denizli’de tekke ve türbesi olan Teslim Abdal.
3) Denizli’de türbesi bulunandan ayrı bir Teslim Abdal ise Çorum’un Teslim köyünde
tekkesi ve mezarı olan Teslim Abdal hakkında daha geniş bilgi için Alevilik Araştırmaları
Dergisi, sayı: 1, Mayıs 1998 Can Yoksul, İki Alevi Şairi s: 120-174 bakılabilir.
4) Ankaralı Teslim Abdal.
5) Elazığ’ın Baskil ilçesine bağlı Şeyh Hasan (Şıh Hasan) köyünde olduğu öne sürülen Teslim Abdal. Bunlardan hangisi doğru bilinemiyor. Şimdilik hepside karanlıkta. Biz hepsini birden sunuyoruz. Kesin bilgiler ortaya çıkıncaya değin böyle sürecek. Bunlar ayrı ayrı Teslim Abdal’lar da olabilir, bir Teslim Abdal da. Teslim Abdal şiirlerinde doğru yola girdikten sonra kişinin korkup çekineceği bir engel kalmadığını, Alevi -Bektaşi geleneğinde yol göstericilik duygusunun yoğunluk kazandığını, Kur’an surelerinin kişinin nesnel varlığında görünür duruma geldiğini, kişinin bir tür ’’canlı Kur’an’’ olduğunu sezer, sezinletir. vurgular ve sergiler. Onda Ali ve On iki imam sevgisi sevgilerin en yücesidir:

Teslim Abdal eder Şems’in Çırası
Errahmandır iki kaşın arası
Güzel Bismillah’la Elham suresi
Elif-lam-mim inmiş hattın üstüne

17. yüzyıl Alevi ozanlarının en büyüklerinden biri. Yaşayışı ancak kendisinin ve başka ozanların şiirlerinden çıkarılabiliyor. Buna göre Teslim Abdal, tarikatta yüksek yeri olan bir pirdir. Denizli’de kendi adı ile anılan Bektaşi tekkesinde gömülüdür. Ona göre insan dile gelip konuşan, bütünlüğü içinde Kuranı kendi özünde taşıyan bir varlıktır. Dahası insan Kurandır.

İran Safevi Devleti yararına, daha önce kendilerinden söz ettiğimiz Alioğlu, Dedemoğlu, Kul Nesimi gibi ve belki de onlarla birlikte siyasal olaylara karışmış, çabalara girmiştir. Müridi Kul Mustafa’nın bir nefesinden anladığımıza göre Teslim Abdal da Bedreddinli’dir. Tanrı’nın insan varlığında birleştiğini, onunla özdeşleştiğini, insanın tanrının ışığı olduğunu savunur.

Teslim Abdal’ın piri Alioğlu’dur. Bunu bir nefesinde Teslim Abdal kendisi söylemektedir.

Pirim Alioğlu’ndan bize gel oldu
Mürşid duydu, müşkilimiz halloldu
Yardımcımız Şah-ı merdan Ali oldu
Urum’a yolladım gönül kuşunu

Teslim Abdal yukarıda adı geçen arkadaşları gibi hükümet kovuşturmasına uğramıştır. Çok güçlü ve ülkücü bir ozandır. Ünü yaygındır. Eserleri günümüze dek gelmiştir (C. Öztelli, Bektaşi Gülleri, s: 370). Teslim Abdal Tanrı insanla görünür. İnsan yüzünde yazılı bir Kur’an vardır der.

Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün
Dünya kadar malın olsa ne fayda

Gerçekte yaşamı üzerine ayrıntılı bilgi yok. 11. Mahmut’un emriyle düzenlenen "Bektaşi Tekkelerinin Teftişi" ile ilgili bir defterden o dönemde Sivas’a bağlı Mecitözü ilçesinin kendi adıyla anılan köyünde bir zaviyesi bulunduğu öğreniliyor. Bir şiirinde de pirinin XVII. yüzyıl şairlerinden Alioğlu olduğunu bildirilmekte, bir başka şiirinden ise Dedemoğlu’nun arkadaşı olduğu anlaşılmaktadır. Denizli’de, adıyla anılan tekkede yatan Teslim Sultan Abdal’ın bu şair olup olmadığı da bilinmemektedir. Bir şiirinde "Dördümüzü bir araya sürdüler / Eriş Teslim Abdal gel imdad eyle" diyerek onu yardıma çağıran Kul Mustafa’nın da daha önce sanıldığı gibi Kayıkçı Kul Mustafa olmayıp Teslim Abdal’ın müridi başka bir Kul Mustafa olduğu ortaya çıkarılmıştır.

Gel ha gönül havalanma
Engin ol gönül engin ol

BİR BAŞKA ÖYKÜ
-Maarif yayınevi tarafından çıkarılan M. Halit Bayrı’nın Aşık Virani divanında, Teslim Abdal isminde bir aşığın var olduğu, ancak nerede ve ne zaman yaşadığının bilinmediğinden bahsedilmektedir.

-Ayrıca, Erman yayınevi tarafından yayınlanmış, İbrahim Aslanoğlu’nun Söz Mülkünün Sultanları adlı eserinde de Teslim Abdal’ın asıl yaşadığı yerin bilinmediği, fakat Çorum’da bir Teslim Abdal köyünün bulunduğundan oralı olduğuna ilişkin tahminler yürütülmüş olduğu görülmektedir. Bu konuda Can Yoksul (A.Haydar Avcı)’nın Alevilik Araştırmaları dergisinin ilk sayısında geniş bir araştırma yer almaktadır.

-’’Teslim Abdal Elazığ’ın Baskil ilçesine bağlı Şeyh Hasan (Şıh Hasan) köyündendir. Şeyh Ahmet dedenin torunlarından dördüncüsü olan Şeyh Melek kolundan gelen Kalender Abdalın oğludur. Kalender Abdal da bir gerçektir ve nefesleri vardır. Bu köyün Doğu tarafında Şeyh Ahmet dedenin Türbesi ve civarında da köyün mezarlığı vardır. Batı tarafında bir tepenin arka yüzünde de Teslim Abdal’ın türbesi ve onun çevresinde de ondan gelen torunlarının mezarları vardır.

Teslim Abdal’ın ikinci oğlu Süleyman’dan doğma Derviş Ali’nin mezarındaki tarih 1172 dir. Bundan anlaşılacağı üzere Rumi 1090 da miladi ise 1670 yıllarında yaşamış olduğu anlaşılır.

Teslim Abdal’ın beş oğlu olmuştur. Adları şöyle : İmam, Hüseyin, Süleyman, Bektaş ve Cafer’dir. Bunlardan İmam Teslim Abdal’ın sağlığında öldüğü için, Ceddi Şeyh Ahmet dede mezarlığında gömülüdür. Hüseyin oğlunun mezarı Teslim Abdal’ın türbesi içinde, Süleyman, Bektaş ve Cafer’in mezarları ise Teslim Abdal mezarlığındadır.

Süleyman oğlundan gelen derviş Ali’nin türbesi de Şeyh Ahmet dedenin türbesi bitişiğinde kargir kubbeli bir türbedir. Derviş Ali de bir gerçek Er’dir. Yaygın nefesleri vardır.

Teslim Abdal’ın sayısı çok olan nefesleri vardır. Ama elimize ancak yetmiş kadarı geçmiştir. Köyünde onun soyundan gelenler de bir zihniyet vardır ki onun eserlerini kimseye vermeyip sıkı Sıkı saklıyorlar. Bu yüzden fazla elde edemedik.

Teslim Abdal ata ve dedelerine saygılı bir kişi idi. Bu yüzden öldüğü zaman kendisine daha fazla ilgi gösterilip, Şeyh Ahmet dedeye daha az ilgi gösterilme ve bu yüzden de saygısızlık etmiş olması ihtimaline karşı, kendi mezarının bugünkü Tepe Düzü mevkiine yapılmasını vasiyet etmişti. Onun için Şeyh Hasan köyünün iki mezarlığı var. Teslim Abdal’dan sonra bu soydan gelen kişiler Teslim Abdal mezarlığına defnedildiler. Yalnız Teslim Abdal’ın oğlu İmam Teslim Abdal hayatta iken vefat ettiği için Şeyh Ahmet Dede mezarlığına defnedildi.

Teslim Abdal’ın halk arasında söylenen bir söylencesi şöyledir :
Teslim Abdal’ın yaşadığı yıllarda İbrahim Paşa adında, Osmanlı Padişahının seyis başıısı vardır. Bu zat bir gece rüyasında Şeyhhasan köyünü, oradaki Şeyh Ahmet dede yatırını görür. Yatırın üzerine başındaki fesi çıkarıp koyar, daha sonra hiç el değmeden fesin tekrar başına konduğunu görür. Bu rüyanın etkisi ile Şeyhhasan köyünü aramak üzere yola çıkar. Araya araya Fırat nehri kıyısına gelir. Oradan da o zamanın tek nehir nakil aracı olan Kelek ile nehri geçip köye gelir. Köyde başı kavuklu bir çok Dede ve

Şeyh vardır. Bunların hepsi kendi çaplarında mucize sahibi kişilerdir. Teslim Abdal ise divana kabul edilmediği için adamdan sayılıp cemaatte yer alamaz. İbrahim Paşa bu kavuklu kişilere rüyasını anlatır. Kavuklular << Peki Paşam, sen kurban kes köylüye yedir, biz gerekeni yaparız>> derler. İbrahim Paşa birinci gün bir kurban keser ve Şeyhin birisi İbrahim Paşanın fesini el değmeden başına giydirmeyi dener, başaramaz. İkinci günü bir kurban daha keser bu defa bir başkası dener, gene fesi Paşaya giydiremez. Böylece kırk gün kurban kesme ve denemeler sürer. Derken İbrahim Paşa hiddetlenir ve : << Benim rüyam yalan değildir. Mutlak içinizden birisi fesi bana giydirecek>> der. << Eğer bunu başaramazsanız hepinizi kılıçtan geçireceğim>> diye bir korku verir. Bunun üzerine herkes telaşlanır, ne yapacaklarını şaşırırlar. Neticede orada bulunanlardan birisinin aklına Teslim Abdal gelir. Belki bunu Teslim Abdal yapar, derler ve hemen denemeye koyulurlar. Teslim Abdal fakir olduğu için civar köylerden olan Boran köyünün sığırlarını otlatmaktadır. Bir kaç kişi hemen yola çıkar, Teslim Abdal’ı bir otlakta bulurlar. <<Aman sen bilirsin, İbrahim Paşa gazaba geldi, bizi kılıçtan geçirecek, bizi kurtar>> diye yalvarırlar. Teslim Abdal <<ya benim bu sığırlarım ne olacak>> der, <<biz senin sığırlarını otlatırız>> deyip, iki kişiyi sığırların yanına bırakırlar, diğerleri de Teslim Abdal’la birlikte Şeyh Ahmet Dede yatırının yanında bekleyen İbrahim Paşaya gelirler. İbrahim Paşa Teslim Abdal’ı görünce, rüyasında gördüğü kişi olduğunu hemen tanır. Çevresindekilere <<işte bu yapar>> der. Yine kurban kesilir, dualar edilir, köylü yer içer, Türbenin içine girerler. İbrahim Paşa fesini çıkarıp yatırın üzerine koyar. Teslim Abdal’ın nazan ile fes Paşanın başına gelir. Üç defa bu tekrarlanır. Paşa kalkıp diğer kavuklulara dönerek : <<Hey Allah’tan korkmazlar, Gerçek kişi ve Gerçek Er bu zat imiş, sizler kendinize boş yere süs veren yalancılarsınız>> diyerek onları kovar. Sonunda Paşa Teslim Abdal’ın dua ve himmetlerini alıp gitmek üzere Fırat Nehri kenarına geldiğinde, Teslim Abdal geri çağırtır ve ona bir delilik yaparak aklını karıştırır. Paşada <<Eyvah iyi bir Er imiş ama deliymiş>> diye ikirciklenir. Teslim Abdal Paşaya <<şimdi gidebilirsin>> deyip gönderir.

Orada bulunanlar Teslim Abdal’a merakla neden böyle yaptığını sorarlar. O da: << Böyle yapmasaydım, köyümüzde ne ikrar kalırdı ne iman kalırdı ne de tarikat kalırdı. Hepsini Paşa alıp götürürdü. Şimdi ikirciklendiği için hepsini burada bıraktı>> der. İbrahim Paşa oradan ayrılıp Malatya iline gelir ve bugünkü Paşa Köşkü denilen mevkide ev yaptırıp konaklar.

Seherde bir bağa girdim
Ne bağ duydu ne bağbancı
El vurdum güllerin derdim
Ne bağ duydu ne bağbancı

Teslim Abdal’ın torunu Derviş Ali’de dedesi gibi divane ve ermiş bir kişi idi. Şeyhhasan köyünün bir kaç saat batısında Kale köyü var. Bu köyün yamacındaki dağda da, Hz. Muhammed zamanından Battal Gazi zamanına kadar gelip Hz. Muhammed’ in verdiği emaneti Battal Gazi’ye getiren Battal Gazi’nin piri Abdulvahab’ın yatırı bulunmaktadır. Kale köyünün bir kaç saat batısında ise Adaf köyü bulunmaktadır.

Derviş Ali bir gün Adaf köyünde bir cemde otururken şöyle der:

’’Nefestir adamı talar, Adara Elmaya salar,
Üç Kürt oğlu suya dalar Battı m’ola çıktı m’ola’’.

Köylüler Derviş Ali’nin gerçek bir kişi olduğunu bildikleri için hemen adam koştururlar. Fırat Nehri kıyısındaki elma bahçesini kontrol ettirirler. Bakarlar ki kürt çocukları elma çalmaya gelmişler, elma çalarken suya düşmüşler ve boğulmak üzereler.
Hemen çocukları kurtarırlar.

Derviş Ali ölmeden önce Teslim Abdal’ın yatırı yanında uzanıp yatmasının saygısızlık olacağı gerekçesi ile kendi mezarını başka yere yapmalarını ister. Şimdi yatın Şeyh Ahmet Dede yatın yanında ve ondan biraz daha küçüktür.

Şeyh Hasan köyünün kıble yönünde ve köyün hemen önünde Murat suyu akmaktadır. Murat suyunun karşı kıyısında ise Korucuk köyü vardır. Bu köyde Hasan Dede isminde bir de yatır vardır. Bu zata Hasani Basri de derler. Bu zatın Bağdat’tan geldiğini ve sonunda da su ile Bağdat’a gideceği çok önceleri büyüklerimiz tarafından söylenirdi. Bir süre önce Murat taştı. Köylüler yatır gidecek diye telaşlandılar ve çevre köylerden para toplayarak önüne set yaptırdılar. Ne yazık ki, şimdi Atatürk Barajı yapımı nedeniyle bu yatır gene suyun altında kalacak ve söylendiği gibi de Bağdat’a gidecek. Bu yatır, Vakıflar idaresince Eski Malatya (Battal Gazi) ilçesi merkezine nakledilmiştir.

Hasani Basri’nin yaşadığı tarih belli değil. Yalnız, çok ağır hasta ve deliler ona büyük bir itikat ile götürüldüğünde şifa bulurlardı. Teslim Abdal bir beytinde bu zatı övmüştür’’ (Yusuf Şahin, Kulhak, 1987, İstanbul, s: 250).

Teslim Abdal ey der eremediniz
Kör idi gözünüz göremediniz
Yetmiş yıl dolandım bilemediniz
Zöhre yıldızı doğup aştı duydun mu?

Teslim Abdal’ın şiirleri öğreticidir, eleştiri öğeleri de taşır. Bu şiirlerin bir kaç Teslim Abdal’a ait oldukları da düşünülebilir. Şiirlerde Şah Hatayi etkileri görülür. Erdebil tekkesiyle ilişkisi olabileceği düşünülse de, şiirlerde daha çok Anadolu Aleviliği görüşleri egemendir. Öztürkçe söyler, dili sade ve akıcıdır, yerel söyleyiş biçimlerine ve adetlerine yer verir. Şiirlerinde Allah-Muhammed-Ali, oniki imam sevgisi egemendir.

Menzil almak ister isen
Gönül sabreyle sabreyle.
Alevi Bektaşi Şiirleri Antolojisi
İsmail Özmen
Kültür Bakanlığı Yayınları
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-(-17-)(-)(-)(

Yüce Mevlâ seni özel yaratmış
Bir sultan eylemiş gülün üstüne
O siyah saçların topuk dövüyor
Nasılda salmışsın belin üstüne

Rüyada görüp de hayra yorarken
Şu deli yüreği sevda sararken
Benim gibi yiğit güzel ararken
Senide çıkarmış yolun üstüne

Gözleri ihlastır kaşı Bismillah
Beli elif gibi Elhamdülillâh
Dili de hiç durmaz der Allâh Allâh
Beyaz ne yakışmış al’ın üstüne

Güzellik üz/redir onun niyazı
Çekilir billâhi cilvesi nazı
Bu yüzden hissetmez yürek ayazı
Destanlar sinede solun üstüne

Er Rahman diyorlar kaşlar arası
Kapatmış alnını gümüş turası
Deli gönlün yine geldi göresi
Daha söz söylenmez hâl’ın üstüne

Lam ile mim sarmış ince belini
Yellere bırakmış saçın telini
Sevdalı bir çift göz bekler yolunu
Sırmalar bezemiş şalın üstüne

Lüzumsuz yanıyor aşkın çırası
Uzun olmaz iki gönül arası
Kaç vakittir ömür şunun şurası
Aşkı nakşetmişler balın üstüne

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (16)

5.0

100% (16)

)(-)(-)(-buğulu camlara yazdım adını-(-17-)(-)(-)( Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz )(-)(-)(-buğulu camlara yazdım adını-(-17-)(-)(-)( şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-(-17-)(-)(-)( şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
sude karhan
sude karhan, @sudekarhan
16.11.2010 22:16:53
5 puan verdi
Bayram telaşından nasıl da kaçırmışım bu şiiri Sadık Bey..Affola....
Kutluyorum..
Hem bayramınızı,hem bu güzel bilgi ve dizeleri...
Sevgilerle..
ALİ ÇAĞLAYAN
ALİ ÇAĞLAYAN, @alicaglayan
15.11.2010 00:46:46
5 puan verdi
Lüzumsuz yanıyor aşkın çırası
Uzun olmaz iki gönül arası
Kaç vakittir ömür şunun şurası
Aşkı nakşetmişler balın üstüne

mükemmeldi şiir..
yürekten kutlarım dostum..
sevgimle..
BOZKIR'İ
BOZKIR'İ, @bozkiri
15.11.2010 00:14:30
HER ZAMAN Kİ GİBİ ÇOK GÜZEL BİR SEVDA OKUDUK.
KUTLUYORUM DEGERLİ KALEMİNİZİ.
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
15.11.2010 00:12:37
5 puan verdi
değerli dost usta kalemini yürekten alkışlıyorum iyiki varsınız sevgiler saygılar hayırlı bayramlar
guler birsozu
guler birsozu, @gulerbirsozu
14.11.2010 23:31:34
5 puan verdi
Çok güzel
Yüreğine saglık
Çok saygılar
Hayırlı bayramlar
n.kaygısız
n.kaygısız, @n-kaygisiz
14.11.2010 23:19:33
5 puan verdi
emeğinize sağlık usta.şiirlerinizi zevkle okurken verdiğiniz değerli bilgiler ufkumuzu açıyor.sonsuz teşekkürler..
cennet cennet
cennet cennet, @cennetcennet
14.11.2010 21:38:32
5 puan verdi
büyük emek veriyorsunuz kardeşim
kutlarım sizi
sevgiler selamlar............
Makberî  - Ahmet Akkoyun
Makberî - Ahmet Akkoyun, @makber-ahmetakkoyun
14.11.2010 20:53:50
gerek şiir gerekse şiire konu olan eski değerler hakkındaki geniş açıklamalar için eyvallah ağa can
selam ve dua ile

Makberî -Ahmet Akkoyun tarafından 11/14/2010 8:55:23 PM zamanında düzenlenmiştir.
vuslat05
vuslat05, @vuslat05
14.11.2010 19:54:15
5 puan verdi
Tebrikler hocam, yine mükemmeldi.Bilgi dağarcığınızı bizimle paylaştığınız için teşekkürler..Slm ve dua ile..ESRA
oktayzerrin
oktayzerrin, @oktayzerrin
14.11.2010 18:10:20
güzel bir şiir okudum yine,teşekkürler,tebrikler,saygımla,selamlar...
CemalettinGÜRPINAR
CemalettinGÜRPINAR, @cemalettingurpinar
14.11.2010 17:30:37
5 puan verdi
KUTLARIM
MÜKEMMEL BİR ŞİİR DAHA OKUDUM DOSTUM.
KALEMİN VAR OLSUN.Ş...
SAYGILARIMLA...
Ahmet Yağız Altunel
Ahmet Yağız Altunel, @altunel
14.11.2010 16:20:16
5 puan verdi
ŞİİR YAZAN YÜREĞİNİZE SAĞLIK… KALEMİNİZ DAİM, İLHAMINIZ BOL OLSUN… ŞİİR GÖNLÜNÜZDEN EKSİK OLMASIN… SELAM VE DUA… SAYGILARIMLA.
cemalus
cemalus, @cemalus
14.11.2010 15:12:19
5 puan verdi
Lam ile mim sarmış ince belini
Yellere bırakmış saçın telini
Sevdalı bir çift göz bekler yolunu
Sırmalar bezemiş şalın üstüne

Lüzumsuz yanıyor aşkın çırası
Uzun olmaz iki gönül arası
Kaç vakittir ömür şunun şurası
Aşkı nakşetmişler balın üstüne

Saygı değer sadık hocam bu güzel şiirini ve eserini gönülden kutluyorum sevgi ve saygılarımla.
Mehmet Çobanoğlu
Mehmet Çobanoğlu, @mehmetcobanoglu
14.11.2010 14:37:42
Merhaba efendim her dizesi anlam dolu şiiri beğeniyle okudum . Nefis şiiirnizi kutladım güçlü kaleminizden zevkle bir şiir okudum. yüreğine sağlık. kutlarım siz ..Bayramınız kutlu olsun
saygılarımla...


YARALI_40
YARALI_40, @yarali-40
14.11.2010 14:22:25
5 puan verdi
Bilseydim de yari tutar salmazdım,
Yüreğimde buldurmazdım, bulmazdım.
Tam ortaya yazar, asla silmezdim,
Sevmeyenler güler benden habersiz..

Zalim gurbet yedin beni bitirdin,
Beni NAZLI yarden ayrı yatırdın.
DURAK’ım gurbette YARİ yitirdin,
El böğründe kaldın yarden habersiz..

YÜREGINE SAGLIK DOST COK GÜZEL DIZELERDI KUTLARIM YAZAN KALEMI
SYGILAR SLM;LAR....
Dosteli_
Dosteli_, @dosteli
14.11.2010 14:12:20
Emek yürek bilgi beceri ve engin bir derinlikte mistik gezinti. O erenlerin yüzü gözü himmetine bu birikimler taşınıp geliyor yüzyıllar ötesine Emeğine yüreğine sağlık sevgili dostum ŞİİRDEN DE ÖTEYDİ:
Hicran Aydın Akçakaya
Hicran Aydın Akçakaya, @hicranaydinakcakaya
14.11.2010 13:31:06
5 puan verdi
gene öğrenerek çıkıyrum sayfadan..
dolu doluydu sayfa şiir ve bilgileriyle..
saygılar üstad..
Murat Çakır (şeker29)
Murat Çakır (şeker29), @muratcakir-seker29-
14.11.2010 12:52:26
hocam kütürümüze beşiklik etmiş ozanlarımızı şaierlerimizi okumaya bilmediklerimizi öğrenmeey devam ediyoruz kalemin daim olsun....
belkiz
belkiz, @belkiz82
14.11.2010 12:49:18
5 puan verdi
Lüzumsuz yanıyor aşkın çırası
Uzun olmaz iki gönül arası
Kaç vakittir ömür şunun şurası
Aşkı nakşetmişler balın üstüne
DOLU DOLU BİR SAYFA VE SİZE YAKIŞIR HARİKA DİZELER
BILGILENDİM GİDİYORUM TEBRİK VE TEŞEKKÜRLERİMLE SELAM VE SAYGILAR
zaralıeren
zaralıeren, @zaralieren
14.11.2010 12:34:55
5 puan verdi
hocamın emeğine sağlık

bilgi dolu bir sayfa saygım çokça
cansıla
cansıla, @cansila
14.11.2010 12:33:01
Saygı değer kalem...Destan yazmışsınız..

yüreğinize sağlık..Saygılar selamlar...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL