7
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
3215
Okunma

bana düşlerini anlat,
bana düşlerini anlat çocuk!
ne kadar çok hayal edersen yaşamda
o kadar çok
o kadar çok yaşamış sayılırsın bu dünyada.
söyle!
minik omuzlarına kocaman iki kanat mı,
bulutlarda dört nala koşan at mı istiyorsun;
yoksa bir kelebeğin sırtında daldan dağa uçarak
mor menekşeye konup
kır çiçekleriyle yaşamak mı istersin!
belki de elinde sihirli bir değnekle gezerek dünyayı
savaş parasını aş
düşmanı kardaş eylersin;
çirkinlikleri güzelleştirirsin bir dokunuşta
puştu Kerem’e
fahişeyi Aslı’ya çeviririsin bir bakışınla…
sılaya döndürürsün herkesin gurbetini
yetimi babasıyla
öksüzü anasıyla buluşturursun evlerinin eşiğinde,
aynı ninniyle
aynı beşikte sallayıp kendini
göğsünden emerek
ak sütünle
sen senle beslenmek istiyorsun belki de!
benim gibi hayata dargın
ve yaşamın yamacında yaşama sakın!
rezil ettiler rüyalarımı periler
tuzaklardan tuzak kurup
öldürdüler şafak yolunda,
kurşun gibi aşkla
aşk gibi kurşunla vurdular kalbimi…
ve mezar taşı gibi omuzlarımda taşıdığım başımın başında
yalandan ağladılar…
bana düşlerini anlat çocuk
bana düşlerini anlat!
eğer kendine saklıyorsan umutlarını
hiç değilse
bana gülüşlerini sat!
5.0
100% (5)