14
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
3949
Okunma

Kavruk bir gecenin çiğ düşen sabahına düştü sözlerim
Seherin bıçak sırtı ayazında
Dillerinin eskittiği içli bir şarkıyı eziyorum ağzımda
Damağımda nar kalabalığı
Ekşi ve kekremsi
Acır dilim, yanar
Öylece durur kalırım
O şarkıyı söylemekten
Vazgeçerim
Şimdi barut kokan sözler var seslenişlerimde
Bin nida etsen de, çıkmaz eksilen yerlerimin sancısı
Dönüp konmaz Hüma kuşu tekrardan omuzlarıma
Bir Kasım rüzgârı geçer
Pişkin ayrılığın üzerinden
Yıkılır kumdan ördüğün kaleler
Yeniden dikmem burçlarına sevda yazan pankartlar
Dağılan kumları izler
Senden, benden
Vazgeçerim
Yüreğim incesinde binlerce serçenin
Kanatlarında taşıdığı tuzla dağlanmış ayrılık yarası
Gidişin benim için sazsız, sözsüz bir sonbahar karnavalı
Şimdi dili çözülmüş bu sevdayı
Sakladığım yerden çıkarıp koysam avuçlarına
Kapatıp aguşunu, sarsan yeniden
Bir derin nefes "ah!" olur dağılırım
Tozum kalmaz, savrulurum
Vazgeçerim
Artık susma vaktidir
Bir ömür hasretin prangasında yiterken
Aşk, sandukasında derin bir uykuya yatar
Bunca yas, bunca şiir
Oynanan yegâne oyun körebe
Oynadıkça içimde her defasında bir çocuk ölür
Nefesi tutulası bu şehirde
Soluklanmam
Vazgeçerim
Yokluğuna kurduğum sensizlik
Alarm veriyor içimde
Hadi sök kendini
Çık sana yapıştığım uykularımdan
Şaha kalkmış cümlelerimi sil kâğıtlar üzerinden
Düş/ün/mek istemiyorum artık seni
Borcum olsun afili bir çığlık
Kapatırım hesabını
Ödeşmekten
Vazgeçerim
Perihan TUNÇOK KILIÇ
ESMİZE
Yedi Kasım İki bin on
Canım arkadaşım KALİMERA’ya sonsuz teşekkürlerimle….
5.0
100% (11)