Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Fulya CODAL
Fulya CODAL

Özlemin Sınır İhlali

Yorum

Özlemin Sınır İhlali

( 3 kişi )

4

Yorum

0

Beğeni

5,0

Puan

1873

Okunma

Özlemin Sınır İhlali

Özlemin Sınır İhlali



’Titrek bir mum alevinin havaya bıraktığı bulanık bir is,
Ve göz gözü görmez bir sis değildik biz...’






a ş k !
kaprisli bir çocuksun sen
istediği olmayınca şımarıklık eden!



kaç devrim yaptın gözlerime
kaç eylem düzenledin yüreğime
ve kaç baş kaldırıda militanı oldun düşlerimin



dilim yanıyor adını zikrederken
artık dilimi gusledeceğim kelimelerden
hoşçakal gülüşünde çoğaldığım/eksildiğim sevdam!



s e v d i ğ i m ;
suskularım büyüyor sesler içinde
çıplak kalmış ruhumda yangınlar yükseliyor
yangınlar içinde buzullar eriyor
sen neredesin, hangi karanlıkta?
titreyen ellerim avucumda yanıyor!



bağlanmaktan korkan yürek yangınını
yılların yorgunluğunu, yaşanmış/yaşanmamışlığı
yozlaşan hayatları, yaşlanmış anıları
yaşarmış gözlerin puslu buğusunu
iyi biliyorum! biliyorum da,
uzun uzun anlatmamın sebebi ’sevgili anılar...’
sınırlı/sınırsız ağrılar, iç ağrıları iki gözüm!
ey aşk sen nelere kadirsin!



kopmamak için hiç birleşmeyen yürekleri
anlıyorum, anlıyorum da,
geçen zamana sığdırıl(a)mayan
sızım sızım sızlayan ruhumu yatıştıramıyorum
adresi belirsiz iç yangınımı/sevdamı nerede unuttum?



bir karanfil soluyor/yok oluyor çok uzakta
ahh merhamet bizden ne kadar ıraksın
ve sabır aşktan ne kadar razısın?
en çok annemin eline yakışıyor/yaraşıyorken şefkat
senin bu bakışının adı hiçbiri değil !
sürgün bu göz değme anının yükü gözlerimde
ağırlığıyla oturmuş ruhuma,
h a d i s o y u n g ö z l e r i n i ! ! !
timsali yok apansız yiten ufukta bakışının izlerinin



g e l ! önüne kat da gel korkularını
çok uzak değil, hiç değil inan aşk!
böyle olmaz, olamaz, uzak durulmaz sevdiceğim
sözlerimin sadeliğinden anlamalısın samimiyetimi
tedirgin yolcuların kayıp limanlardaki panik hali seninkisi



b ı r a k ! bırak artık şu dünya işlerini/sebepleri
çoğalıyorum bak görmüyor musun uzaklaştığımızda
kıskançlığa teslim olmadan aklım
bitir artık içinde zamansızlığımızı/vakitsizliğimizi
ki dinmiyor/sönmüyor işte, görmelisin!
- y a n g ı n ı m ı z ı n d e h ş e t i n i -



a ş k b u !
dinlemiyor; kulakları sağır, paslı, ağ örmüş, duymuyor!
görmüyor; streçlediğimiz kalplerimizi, bilmiyor!
anlamıyor; kaçmaya çalıştıkça yaklaştırıyor!
ö z l ü y o r d a ö z l ü y o r



a ş k i ş t e ;
idam sehpasındayken ikimiz
iştahlıca tabureye vuruyor, cellat gibi!
öldürüyor, öldürüyor, ö l ü y o r !



başka şeye benzemiyor
-bulupbulupyitirmektenbaşkatarifiyokki-




şimdielimdekitespihinboncuklarıgibiözleminsabırlaçekiyorumhasretini





fulya/ekim2010

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

100% (3)

Özlemin sınır ihlali Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Özlemin sınır ihlali şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Özlemin Sınır İhlali şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ferromuratti
ferromuratti, @ferromuratti
1.1.2011 13:45:08
’Titrek bir mum alevinin havaya bıraktığı bulanık bir is,
Ve göz gözü görmez bir sis değildik biz...’

çok güzel...
Siste göz gözü görmez aslında değilmi? Hatta sisin içindeki bir nebze görürken önünü, içinde olmayıpta dışarıdan bakan sis der geçer, ve mazallah çoğu kez kaza meydana gelir.
Kaza dedimde kader bahsi geldi aklıma ve derlerki üstadlar; Kaza vukuu bulacak ki kader gerçekleşsin. İmanın esaslarındandır ki kaza ve kadere inanmak ve en derin meselesidir nice alimin bu konuda kendini kybetmesi.
Sis değildiniz siz. kesinlikle doğrudur, Sİz mum alevinin bıraktığı is tekilerdiniz. SAdece siz görebildiniz birbirinizi, dışarıdakilerin nasıl kazaya mahal verdiğini anlayamadınız belkide çoğu zaman.
Nesimiye sormuşlar o yar ile hoş musun?
Demişki hoş olayım olmayayyım o yar benim kimene.
Bir zamanlar başıma bir hal geldi, öylesine başladığım bir ilişkide Kazaları kendi ellerimle gerçekleştiriken, sadece is zannettiğimin içine girdim ve aslında sismiş girdiğim. Önümde ondan başkası yok tu gördüğüm,bir onu görüyorken gözlerim tüm yanlışlarını isle kapladım, görmek istemediğime sadece bakar oldum görmedim.
Gönlüme taht kuranlar geldi yanıma, kimdi bunlar hayatımda olmazsa olmazlarım , bir taneside arkadaşımdı aslında. Dediki, gittiğin yol yol değil, bilmiyormusun sen bu apaçık oratada. deselerde sisten çıkana kadar farkedemedim . Biraz saçma salakmı oldu yazdıklarım ama , kelimelerim içimdekileri anlatacak kadar çok fazla zengin değiller.
geçiyorum bu olayı..
Bir zaman sonra fulya, göz gözü görmez bir sisin içinde yalnız kendinizi görüyorsunuz aslında. Ve bir zaman sonra gördüklerinizin de ne olduğunu kavrayamaz hale geliyorsunuz. Zehri şerbet diye sunarken birbirinize ikinizde yudumluyorsunuz hiç sorgulamadan. Önünüze konulan uyarı levhaları, trafik polislerini hiç umursamadan devam ediyorsunuz yolunuza. Ve kabullenmek istemediğiniz ayrılık kapınızı bir şekilde çaldığında, son zerresine varana kadar veriyoruz kendimizden bir parça. Her defasında eksiliyoruz - sen şimdilik bunu al sevdama dokunma der gibi... hani demişsiniz ya "hoşçakal gülüşünde çoğaldığım/eksildiğim sevdam!" eksilenin ne olduğunu tebessümlerinizde çoğaldığınız hallerinizi gülemediğiniz zamanlarda anladığınız zaman oluyor çoğu kez.
bak; aslında sonraki kıtalarda kendinde söylemişsin aslında.
s e v d i ğ i m ;
suskularım büyüyor sesler içinde
çıplak kalmış ruhumda yangınlar yükseliyor
yangınlar içinde buzullar eriyor
sen neredesin, hangi karanlıkta?
titreyen ellerim avucumda yanıyor!

benim yazmama ne hacet onuda bilmiyorum. Neden bildiğiniz şeyleri siz yada bir başkasına yazarak anlatıyorum onuda bilmiyorum. Ben ara ara girerim yazarların hayatlarına , birden gelir birden gidiveririm. bir iki günde sizi buldum fazla meşgul etmeden , zamanımı doldurunca vel hasıl tüm yazdıklarınızda aynı bağlantıyı yakalarsam yada sizin değiminizle çözersem davincinin şifresini kalmamA lüzum kalmıyor. Yani zaten sizin anlattığınız aslında hep aynı duygular belkide, sadece yaptığınız resimlerdeki güneşli havayı yansıtışınızdaki mavinin tonunun değişik şekillelrde uyguladığınız gibi. yada derenin köpüklerinin , hep aynı dere olmasına rağmen bu gün neden köpüklü olması gerektiğini rüzgarın suyla ortaklaşa yaptığı dansı görselliğe vurguladığınız gibi.

Sevdiğinize yakarışınız başlamaya başladığı andan itibaren suskularınız başlıyor . negüzel insanın kabullenmesi. konuştuklarının sadece fısıltıdan ibaret olduğunu anlayabilmek, ve hiç bir sesin yürektekini yansıtamadığını bilmek. Belkide onun için heykel traşlar , ressamlar ve müzisyenler peydah oluyor, duygularını başka bir şekl le anlatmaya çalışıyorlar. seslerin içinde suskunluğa bürünmeniz bende bir yığın mana barındırıyor; İnsanlar içinde kayboluşunuz, istediklerinizi bir türlü anlatamayışınız yada O ne derse desin sizin bir tek şeyi anlayışınız. İnanın daha bisssürü var. Çıplak kalmış ruh, bedenin terketmesiyle gerçekleşiyor. Ruhunuz bedenden ayrı oluyor uykudaki küçük ölüm misali.
Menopoza girmiş hanımlar gibi kışın ortsında yanabiliyor beden, hasta olmamanız ihtimali çok düşük. Ama aşk libasını giyince, yada o şımarık şey elinize değince ; İlacın endikasyonları gibi kondikasyonları olduğu gerçeği karşımıza bir kez daha çıkyor işte.
Sen enrdesin hangi karanlıkta sorusunua cevabı yine ilk mısranız cevap veriyor; mum alevinin isinde fulya...
Ellerin kendi avucunuzda yanmasının nedeni belkide avcunuza aldığınız elin O nun eli olması hayali.
VE yahut yazdıkalrımın tümü yalan ve safsatatdan ibaret.
HEr satırınıza tek tek yazmaya mecal yok. .buraada da anlatılmak istenen belli. Bildiğimiz soruların cevabını duymak istemediğimiz şeyler oluşturyorsa, ümitsizliğe düşmemk için üstümüze serpiştirdiğimiz aşk tozları oluveriyor vesselam.
yuh dedim yine kendime.
haydi kalın sağlıcakla..



deli ibrahim
deli ibrahim, @deliibrahim
30.10.2010 15:53:20
5 puan verdi
evet aşk bu, her harfinde fırtınalar yaratıp insanı yaşadığına pişman eden,
sonrada hiç yaşanmamış gibi sevdiren.

sıcak, yalın ve okunasıydı.
kutlarım,
saygı ve selamlar.
ef
efemert, @efemert
30.10.2010 07:39:13
aşk

sınırsız tanımların tam hali 3 harf ..anlaşılan arkadaşım herkes bu işte anladığından veballi

saygılarımla EFE MERT

efemert tarafından 10/30/2010 7:39:56 AM zamanında düzenlenmiştir.
kayıpçocuk
kayıpçocuk, @kayipcocuk
30.10.2010 06:47:45
şiiir çok güzekdi birde ayırsaydın daha iyi olurdu. birine bağlanmanın isyanı belkide bu şiir bu isyanın adı da aşk olmuş
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL