Sislere karıştı yönüm
Kayboldum yokluğuyla
Bir buluşması var mı?
Dağılır mı kara bulutları başımın?

Dumanı üstün de bir illet sardı benliğimi
Yakıyor hararetiyle bedenimi
Sancılı bir bekleyiş bu
Sisler/in ardın da saklanıyor güneş
Göz kırpıyor dağılıyor sıklatı matemin
Uçsuz bucaksız bir bekleyiş
Uçurumlar var uçmayı öğrenemediğim

Bir fırtınamı sarsan beni temelimden
Darmaduman eden, aklım başımdan gitmiş
Ruhum semada gezer gözüme düşen bir sızı
Kirpiklerim onu süzer

Dağılın başımdan efkârlı duygular
Defedeceğim cenazesi cenabet yalnızlığı

Musallat olmuş musibetler üzerime yürür
Karabasan gibi gecemin matemi zindan

Kör kurşunlara hedef ettim
Ben bu zalim feleği

Dokuz canlı bir mahlûk
Darağacına astım
Sehpasını ben ittim
Can çekişirken çekip gittim
Ruhunu teslim etmemiş zahir

Hala dolaşır kör topal
Hangi meydan da sallandırmalı
Bu zalim feleği

Nedir bu beşerin senden çektiği
Yazgımı bozdun kaderime çizik attın
Aldın verdin bir pula sattın
Derdime elle/ş/me dermanım hazır
Pişmiş aşıma bile, sen zehir kattın

Çıkmadı canın, cehennem de bulur seni, ahım
Kariyeler dilim de bin bir âlem peşin de

Dağıtacağım üzerimden geçen bu karanlık puslu havayı
Çıkacağım sislerin sessizlik suretinden
Ya yağmur yağacak ya güneş açacak
Ebemkuşağı düşecek günüme
Müjdeli bir bahar gülümseyecek cemalime
Mutluluk mu o da koşmayı öğrendi
Bekliyorum bitiş çizgisin de

Melek…