0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1560
Okunma

Görevi mikser olan misyonerlere.
Astarı yırtık cürümünün
Asırlar alnın da siyah-tan halka
Kendiyle başı dertte zulmünün…
Katolik ayinin dublörü
Sapık düşleri koltuk altında yoldaş
Bir kolunda ahvaline şerh düşen zehirli nifak
Bir kolunda harami yoldaşlığıyla zulmettiği yazgılar
Haremi salkım saçak titrek elleri
O ki kumar bakışlı gafil, mahremiyeti aleni salyasında
Bezirgân tükürüğü arsız alnında
Maskeli vicdanının hayâsız berduşu dili
Maskara ettiği imanın kutsal vaadine asılı şer niyetleri…
Aklı ahvaliyle perçinli
İhanet ceketli havari
İçten çökertilmiş adamlığı sığ
Hangi ısrarın konsülünde bronz şamdan ki
Dilinden düşen misyonerliği
Kelimeler iğrenir ucubeliğinden
İhlâs semeresini sırtlanmış cehennem telaşları
Şirktir ah’ı küfrü imanla kardeş
Bağrı yanık taksimlerde öykünüyor ha bire
Ne dese nafile
Adamlığı nefsinin işgalinde
Köhnemiş düzende naraları cömertçe
Ne var ki…
İhtilal sandığı yürekler kin şerbeti içmekte
Sanrısı terliyor hücrelerinde
Soluğu teneke dümtekelerde
Ağarmış ömrünün imbatında bedbaht hiçliği…
Yıkmak mı koca düzeni peh!
Anca kendi dalgasında boğulur kıyı...
Karnından dillenir hörgüçlü zabıt
Neşesiz ahmak, paklansa da boş
Fikri katran kusmakta
Vicdanının bataklığında debelenirken eşkıyalığı
Yoğura durur kahpeliğini izanında
Böğründe gece kondu hüznü
Zihninin paslı kurşununda erir eğreti öğütleri
Şahan mı sandı özünü
Yazık billahi…
Ölüm sahada yoldaş oysa kargalar da vurulur
Kuyruğunu kıstır inine yol al
Sakın ha gakır gakır gaklama
Git de kılavuz ol kendi gagana…
08.04.2009