4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1125
Okunma
yalınayak düşler kuruyorum
dinmeyen yağmurlara inat
bilmem düşüme ses verip
puslu göğümü dürer mi
ve güneşi yeniden serer mi
bu/ çarkına parmak attığım kainat...
ben her gece bi karar
öldürüyorum seni
imkanların pustuğu yerde
ve olmazlar gözetiminde
nefsimi müdaafa diyerek aklayıp kendimi
ve susma haklarınla kutsayıp seni
gömüyorum / en derin mabedime...
derine
hep daha derine
bir daha çıkmayasın diye...
her sabah şükür bitti derken
ve dünden arınıp
tam günü kucaklarken
gözlerin büyüyor gözümde...
-bilsen/ seni kaç kez öldürdüm de
doğabilmek için kendime
bir gözlerin yüzünden
her seferinde /ben ölüyorum rahmimde-
ahh o gözlerin
bugüne uzanmış ellerime kelepçe
senli dünlerin en karanlık yerinde bir mahpusane
yıldızlardan daha uzak
okyanuslardan daha derin
ve içinde ne gizler hiç bilemediğim
güneşe eş
yalnızlığıma kardeş
o hain...
o kalleş gözlerin...
bana
unutmayı bile unutturan
o gözlerin senin...