3
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
681
Okunma
hep soru işaretiyle bitiyor
gözlerinde kurulan cümleler
susuyorsun...
bir yargıç
bir avukat
bir savcı
bir cellat oluyor
yüzünde değişip duran resimler
sessizliğe çarpıp dağılıyor
endişeyle döktüğüm kırılgan kelimeler
susuyorum...
-kapalı bir mağara ağzı dudakların
açıl susam açıl diyor çaresiz çocukluğum
ki o da biliyor
açılsa bile/ bizi kaygı kılıcını çekmiş
tereddüt kuşanmış kırk harami bekler
yine de açıl susam açıl bre !
ki bitsin bu hükmü çoktan verilmiş
bir infazı aklayan göstermelik celseler...-
suskunluğun ipi boğazında aşkın
kalem kırıldı
söz celladın
susalım !
5.0
100% (6)