7
Yorum
2
Beğeni
4,8
Puan
2875
Okunma

Nedir bu koyduğun ey sâki? Şarâb!
Görmüyor musun şu hâlimi? Harâb.
Peki, doldur câme biraz mey-i nâb
İsteme hâ benden bu akşam hesâb
Neden hep dertlisin söyle ey ahbâb?
Sanki tâ dünden beri gözler bîhâb
Dostlarım gitti âh, kalan ise Râb
Bu fâni cihânda vefâdâr kemyâb
Dertli dertli vursun tanburzen mızrâb
Tâ düşene kadar elleri bîtâb
Rûy-i hakikatten çekildi nikâb
İşte budur ahbâb sebeb-i azâb
Eşyâda libâstır zâhirî esbâb
Basirete nefis kalın bir cilbâb
Kâinat libâsla dolu bir dolâb
Dolâbı doldurup boşaltır Çalâb
Kırk yıllık ömrümde yapılan sevâb
Toplansa hep etmez miktâr-i nisâb
Rahmet-i Çalâbı geçemez gazâb
Rahmet, mevcudâtı etmiş istiâb
İçine çekmişken yeis-i girdâb
Elini uzattı bana hak Çalâb
Soner Çağatay 25.9.2010
Kelimeler:
Câme:Bardak, kase
Mey-i nâb: Saf şarap
Bîhâb:Uykusuz
Kemyâb: Az, nadir
Rûy-i hakikat: Hakikatin yüzü
Nikâb: Örtü, peçe
Esbâb: Sebepler
Cilbâb: Elbise
Libâs: Elbise
Çalâb: Allah
Miktâr-i nisâb: Zekattaki kıkta bir ölçüsü
İstiâb: Kuşatmak, kaplamak
Konu: Günahından dolayı Allah’ın rahmetinden ümidini kesen bir insan ve onun bu ümidi tekrar kazanması.
Not: Seslendirmede sadece Tanbur müziği vardır. Şiirdeki havayı vermek için konmuştur.
5.0
80% (4)
4.0
20% (1)