1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1372
Okunma
en dışından en içine doğru
gidilen bu yol
zorun adresidir cesur yüreklere
cesaretin gölgesinde atılan bir adım olur
imkansız bir kavganın yorgunluğunda
sevgilinin gözlerinde bir ateşle başlar
sarhoş dürtülerin kuyusunda
umutla beslenir
adı sevgi
adı aşk
adı imkansız olur yüzdeye vursan
çaresizliğe döner batan güneşle yalnızlıklar
göller kesmez susuzluğunu
çölde susuzlukla kıvranıp
kanmaya yar dudağı aratır
vuslatın son durağıdır dağlar
deler geçersin bir uçtan bir uca
taşıyamaz hasretleri yüreğinde
bir turnanın kırık kanatlarına yüklersin
göç mevsiminde
bir zalimin zulmü düşer hissene her zaman
adı sevgi
adı aşk
adı imkansızlığa varır nerden baksan
gülün hasretinden dem vurur kafese tıkılan bülbül
vatan hasreti bahane
külhanbeyi bıyık burar nara atarken
eğik fese meze mahiyetinde
gör bak bir pencerede
peçe altından güler imkansız
bulamazsın şişenin dibini içtiğin şaraptır
ve haller haraptır
serde berduşluk yatar
adı sevgi
adı aşk
adı imkansızdır neresinden tutsan
yağmur çamur dinlemez çıkılır bu yola
bir dere kenarında
bir ağaç altında verilir mola
yıldızlarda arayıp sevgilinin gözlerini
yürekteki kıvılcımları körükleyerek
küle yatırılır en çoğu
papatya falları teselliye meyil verir
ve işlenmiş mendillere saklanır umut
adı sevgi
adı aşk
adı imkansızdır ne kadar saklasan
15.10.2007
5.0
100% (1)