5
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1262
Okunma

Dar naçar uzanıp da tutamadığım dallar
Ecelimi bekleyen dost sandığım çakallar
Feryatlarına koşup içten yandığım kullar
Hallerinden utansın! Hallerinden utansın!
Çekildiğim dâr olan diktiğim ince fidân
Sokulduğum mâr olan sevdiğim biçare cân
Yakıldığım nâr olan güller ektiğim cinân
Hallerinden utansın! Hallerinden utansın!
Mezarıma konulan bahçemdeki çiçekler
Kozayı hakir gören o hodbin kelebekler
Hiç haykıramadığım içimdeki gerçekler
Hallerinden utansın! Hallerinden utansın!
Topraklara atılıp yeşermeyen tohumlar
Kumsaatinde akıp zamanı çalan kumlar
Sahte aşk şarabından içirilen yudumlar
Hallerinden utansın! Hallerinden utansın!
Ateş-i aşka girip küle dönmeyen canlar
Bülbüllere dönmeyen o âşık-ı nâlânlar
Gönülde aks-i sada bulamayan figânlar
Hallerinden utansın! Hallerinden utansın!
Soner Çağatay 17.9.2010
Kelimeler:
Dar naçar: Çaresizlik içinde
Dar: Darğacı
Mar: Yılan
Hodbin: Kendini begenmiş (Güzellik bakımından)
Âşık-ı nâlân: İnleyen âşık
5.0
100% (2)