7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1644
Okunma

Gece,
inmeye dururken içimin dev aynasına
yol almaktayım yine kendi karanlığıma
sahipsiz bıraktığından beri ellerimi
dönüp bakmadım bir daha ardıma
şimdi,
ölümbaz öpüşlerinde kusuyorum sesinin her zerresini
ve sana ait her şeyi yüzünü, gülüşünü, tenini
bir bir sakladım içimdeki izbe karanlığıma.
Düşüncelerimi yok ettim zihnimden
sana dair düşlerimle avutuyorum kendimi
biliyorum baştan yanlıştı her şey
ve ben,
bile bile attım kendimi kızıl közlerin orta yerine
yaşadığımız an’ların giz/emiydi belkide
beni sana ittikçe iten
ayılamadım büyülü sarhoşluğundan
belkide çakırkeyif kalmak istedim hep dudağında
yaramı,
hep sen sarasın diye bekledim
en çok da kendimden kaçıp sıcağına sığınmayı istedim
bunca uzağımda olmana rağmen
hep kokunu, sesindeki şevkati özledim !
düştüğüm her boşluk bir öncekinden daha derin
konuşan ben değilim sanki
sesimi dudaklarından dinliyorum
ve gözlerinin yeşilinde yitiriyorum kendimi..
ayrı ayrı adreslerden aynı çığlıklar buluşuyor tek bedende
aynı kimsesiz şarkıyı mırıldanıyor dillerimiz
biliyorum haritamız farklı çizilmiş bizim
dillerimiz ayrı
Sen; Kızıltepelerden yükselen Yarım Ay
ben ise güney sahilerinin tuzlu denizi
sen
ana dilinde fısıldıyorsun içime işleyen buğulu sesinle
"ez ji te hezdikim"
bense "seni çokk seviyorumm" diyebiliyorum dilimin döndüğünce...
ve aşkla bütünleşiyor iki farklı ten
olsun be sevdiğim, ben sana iki dilden de söylüyorum
ez ji te hezdikim....Seni çokk seviyorumm...!
zaman; Sensizlikölümgibimigeldisandınölümsensizlikgibigeldibilemedin...
-Aze-
5.0
100% (3)