Kimisi korksa da o büyük fırtınadan
Zor bir nakış gibi işliyoruz hayatı
Bağlarımız dikenli tellerle çevrili
Her şey kokuşmuş, herkes oynuyor akıllıyı
Ama benim gözümde dünya, zil zurna deli
Başka bir düzeni var içeridekilerin
Göründüğünden çok başka yönetenleri
Devasız bir hastalık hüküm sürüyor
Adilce paylaşılmıyor dünya nimetleri
Boş şişeler birikiyor köprü altlarında
Rüzgârda mum alevi gibi titriyor geçmişimiz
Kardeş kardeşi eziyor,
ay yıldızlı gök kubbenin altında
Kavgaya çağırıyor kimliği belirsiz bir bayrak
Neye baksak kör, kimi tutsak kimsesiz
Dualarımız bile yapmacık
Belkide o yüzden boş dönüyor ellerimiz
Gösteriş kokuyor şükürlerimiz
Belkide utancımızdan,
Yaradan’a yakarırken aracı koymamız
Aslında ölümle tek başına buluşacağız
Alnımızda henüz patlamamış,
Günahların sıcak mermisi
Çatırdayan nabzımız zorlanan göğüs kafesimiz
Ve çiğnenen yıllarımız, yağmalanan gövdemizle
Alevler yalarken tenimizi
Kulaklarımızda unutulmuşluğun keman sesleri
Ve lodos artıkları gibi,
Kıyılara vuracak cesetlerimiz
Hangi çığlık kurtaracak bu saatten sonra bizi
Acı tükenip bitmeyecek orda artık
Bu tarih yargılayacak hepimizi

Ve cehennemde yansak ta mahşere kadar
Mutlaka bir şeyler değişmeli
Güçler birleştirilmeli yeniden
İyi yürekli bir ATA el vermeli
Koca dünya sezinlemeli tekrar yaradan’ı
Bütün varlıklar süt içmeli, dünyanın memelerinden
Bütün iyiler, bütün kötülere saf tutmalı
Geliyor cennetin çocukları, yıldızların ötesinden
Açılmalı gözlerimiz, görmeli yüreklerimiz
ALLAH adına, MUHAMMET aşkıyla
HZ, Ali’nin kılıcıyla
ATATÜRK’ÜN vatan sevgisi ve onuruyla
Osmanlının ihtişamı, TÜRK’ÜN özgür ruhuyla
Mehmetçiğin Şehit kanlarıyla
Ve şanlı Bayrağımızın altında
Yeniden el ele ve omuz omuza
Vakit çok geç olmadan, bir kez daha
Haydi, TÜRKİYEM özgürlük ve kardeşliğe
Merhaba,hayırlısıyla