15
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2045
Okunma
her sabah
uyanır uyanmaz
perdeleri aralayıp
pencereleri usulca açarken
kokun dağılır günaydın der gibi
kokun, odamın dağınıklığına
içime çekerim sonra
her sabah yaptığım gibi
bir nefes
ve bir nefes daha...
çiçekleri suluyorum sonra
çiçekleri
kahvaltıdan önce
biliyormusun ?
bu aralar hep
beyaz bir gül konar
pencereme
perdeleri her araladığımda
ondan mı bilmem ama ?
her sabah başka bir özenle kokluyorum...
bu sabahta olduğu gibi.
sonra bahçede
kırmızı ve diğer güllerin
boyunlarını usulca büktüklerini sezdim
aman kıyamam...
ama, ne yaparsın
en son beyazlar içinde görmüşlüğüm vardı
ki o günden sonra bütün beyaz güller
gözümde canlanır bir melek gibi...
bugün günlerden salı
ve takvim yaprakları beş ağostos’u gösteriyor
sanki hiç koparılmamış gibi
duvarda öylece
oysa aradan yedi yıl sekiz ay,evet yaklaşık sekiz yıl
ama kahretsin ben hala neden
aynı sahnenin tozunu solumaktayım...
evet yaklaşık sekiz yıl önce
bir düğün konvoyunun
önümden hızla geçişi gibidir takvim yaprakları şimdi
ama
bu sefer koparamıyorum nedense
koparamıyorum...