1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1010
Okunma
dilendiğim kadar özgürüm
tuttuğum tüm düşlerin kanatları var
yüreğimin yokuşundan kimse kaçamıyor
her nefesimde boğazıma takılan cesetler
dilendiğim kadar önümdeki çöl büyüyor
tane tane ızdırap ızdırap kural kural
tek içebildiğim şey kendi kanım
kesiyorum kolumu biçiyorum ölümümü metre metre
dökülüyor nehirler boyu ızdırap
arasındaki tüm düşlerim balık gibi
sağa sola çırpınıyor kanın içinden çıkamıyorlar
çöl yutuyor beni ölüm bile değil
yüreğime dikilmiş gecekonduyu
kimse yıkamaz benden başka
kendi kendimi öldürmekte birinciyim
bulutların ötesinden geliyor ödülüm
kolları olmayan bir sevgili
tüm isteklerimi kendi bedenine saklamış
sarılamıyorum ona
sevişemiyorum onda
tek çarem kaldı sevgilim
sevişemediğimiz kadar seni sevmek
hem öldürüp hemde yemek
tüm hayallerimi içimde artık
dışıma çıkmayacak saklı bir maden gibi
petrol zengini mutluluklarım olmayacak
insan olmayı abartmayacağım
tüm insaların gördükleri acı gerçekleri
değiştirmek için
sözlerimi kılıç edip hepsinin gözünü oyacağım
ben değişmem sen değişmezsin
zamanın içinde hayallerimizin direği yıkık
çaresiz kalan kuşlar gibi apartman köşelerindeyiz
insanız,maaşımız var,sevdiğimiz çocuklar var
yok oluşa tırmanan her insanın gördüğü tek gerçeği
kendi gerçeğimiz olarak görmesek
ne ben hayallerimi elde etmek için öldürmek zorunda kalırdım
ne sen beni dinlemek için gözlerini oyardın