0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1706
Okunma

seni düşünürken ben
bir kapı aralanır burdan Babil’e
sisli yamaçlardan eller uzanır
alamo’da yola koyulur bir kafile
sen, düşlerinin şafağındasındır henüz
ben, senin yollarında derviş olurum
ve tümüyle senden ibaret bir kabile
seni düşünürken ben
İda’ları yeni yeşermeyedurur Kaz Dağı’nın
bir yeni hikmet kovalar matrakçı Spinoza
biner tunçtan atına işgüzar Sofokles
sırf düşmesin diye ayaklar altına düşlerin
ben göğsümü kabartırım Belkıs’ a karşı
Ve şiirler okurum sana Sapho’dan...
seni düşünürken ben
nice mukaddes metinler oynaşır ezberimde
bir şaman uçuşa hazırlanır gök katlarına
bir "veda ilahisi" duyulur Hint dervişlerinden
"yasna" lar yükselir semaya, Mitra ayinlerinde
Ve sen bir Züleyha çılgınlığı, içinde,
saçların bir gül bahçesi
aşklar yaratırsın hülyalarından.
seni düşünürken ben
geçerim felsefenin sisli vadilerinden
cebrin hendese-tek yamaçlarından
ve aşkın gül-ruhsar yaylalarından
seni düşünürken
aklıma yeni şubeler açarım
kalbime yeni kapılar
severim, sevdalanırım, aşık olurum
gezinirim tüm mukaddes metinlerinde Yezdan’ın
Şifacı İsa olurum, sihirbaz Musa
ve bir yılan görünümünde asa olurum
garip bir sada olarak kalırım belki de
Demirci Davut’un kusursuz ses tellerinde
seni düşünürken ben
yılmam, hayat denilen aldatıcı labirentlerden
bir ayağı yerde dev, ateşi dağ başlarını yakan ejderha...
seni severken ben
bir düşler ülkesinde kaybolurum
sonra kim bilir kimsesiz bir fakir gibi kendimi
Babil’in karanlık sokaklarında bulurum...